Mezhepsiz Müslümanlık ve Bid’at Ehlinin İmameti-4

Ebubekir Sifil2009, 2009 Yılı, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları, Temmuz 2009, Temmuz Ayı 2009 OS

Telfik meselesindeki ihtilafın neye teflik deneceği noktasındaki bakış açısı farklılığına dayandığını bir önceki yazıda görmüştük. Rıhle’nin birkaç gün sonra –birleştirilmiş iki sayı halinde– çıkacak olan yeni sayısında konuyla ilgili bol miktarda malumat yer alıyor., Konuyla ilgilenenleri o sayıya havale ederek okuyucu sorusunun geri kalan kısımlarına dönelim: Kendisini herhangi bir mezheple mukayyet hissetmeyen kimseler Ehl-i Sünnet olarak tavsif edilebilir mi? Doğrusu kişiyi Ehl-i Sünnet çerçeveye dahil eden itikadî hususların herhangi birisini reddetmedikçe kimse Ehl-i Sünnet çerçevenin dışına çıkmaz. … Devamını Oku

“Dünyadan Kopmak” Mı, “Kendi Dünyasını İnşa Etmek” Mi?

Ebubekir Sifil2009, Gazete Yazıları, Temmuz 2009

“Dünyadan kopmak”, “dünyanın gerisine düşmek”, “dünyaya açılmak”, “dünyayla bütünleşmek”… Bütün bu cümlelerin içinde geçen “dünya” neresidir? Afrika mı, Latin Amerika mı, Asya bozkırları mı, Avustralya mı? Tabii ki hiçbiri değil. Ya da “öncelikle” bunlar değil. O halde neresi? Elbette Avrupa ve Amerika’nın temsil ettiği “Batı”! Dünyayı Batı’dan ibaret sayınca, öyle olduğunu söyleyenlerin telkinlerini sorgusuz sualsiz kabul edince, oradan gelen her şey “dünya”dan geldiği için “evrensel” olma özelliğini de kendiliğinden kazanmış oluyor. Orada üretilen ve tedavüle sokulan her … Devamını Oku

Mezhepsiz Müslümanlık ve Bid’at Ehlinin İmameti-3

Ebubekir Sifil2009, Gazete Yazıları, Temmuz 2009, Temmuz Ayı 2009 OS

Telfik kısaca, herhangi bir konuda birden fazla mezhebin ictihadını, sonuçta ortaya çıkan amel herhangi bir mezhebin ictihadıyla örtüşmeyecek şekilde birleştirmektir. Telfiki bu şekilde tarif etmemizin sebebi, ifta usulünü ilgilendiren bir husustur ki şudur: Avam bir meselede amel ederken iltizam ettiği mezhebin ictihadlarının dışına çıkabilir mi? “Avamın mezhebi müftisinin mezhebidir” sözü, avamın mezhep iltizamının herhangi bir pratik anlam ifade etmediğini anlatmaktadır. Zira avam hangi görüşün iltizam ettiği mezhebin müfta bih kavli olduğunu zaten bilmez. O, müftisine soracak, müfti … Devamını Oku

Mealler ve Gerçekler

Ebubekir Sifil2009, Gazete Yazıları, Temmuz 2009

Rıhle’nin 4. sayısında  bir miktar üzerinde durmuştuk. Dr. Serdar Demirel kardeşim de son derece isabetli tesbitler eşliğinde Vakit’teki köşesinde değinmiş son yazısında.[1]http://darulhikme.org.tr/?sf=haber&haberid=322&ktg=18. Ülkemizde meal meselesi –hayli bolartılmış da olsa– bir “imkân” olarak görülme sınırını çoktan aşmış, ciddi bir “tehlike” oluşturmaya başlamıştır. Meal yazarlarının gerekçelerine bakın: Diğerlerinin meallerinin şu veya bu noktalarda eksiklik/yetersizlik/arıza ile malul olduğu hemen hepsinin ortak tesbiti. Mevcut meallerin Kur’an’ın şiirsel/lirik üslubunu yansıtmadığı gerekçesiyle kaleme alınmış “manzum meal” bile mevcut. Yazılan her meal yeni bir mealin … Devamını Oku

Çevre Kirliliği Neyin Sonucu?

Ebubekir Sifil2009 Yılı, Dergi Yazıları, Dergilere Göre, Semerkand Dergisi, Yıllara Göre

Çevre kirliliğinin modern zamanlarda ortaya çıkmış bir problem olduğu malum. Tabiattaki bitki örtüsünün, suların, havanın ve toprağın hoyratça kullanılması, daha doğrusu bütün bunların “varlığına kastedilmesi” sonucunda baş gösteren bir dizi problem, sonunda dünyanın geleceğini ciddi biçimde tehdit den bir “insanlık meselesi” haline geldi. Artık haber bültenlerinde, günlük gazetelerde ya da bilimsel yayınlarda küresel ısınma, bazı canlı türlerinin yok olması, mevsim değişiklikleri vb. konusunda bir şeyler okumadığımız/seyretmediğimiz gün yok gibi. İnsanlık topyekün bir intihara mı gidiyor? Çevre nasıl … Devamını Oku

Okuyarak Adam Olmak

Ebubekir Sifil2009, Gazete Yazıları, Haziran 2009

Okumadan istikamet sahibi olmak mümkün müdür? Geçmiş devirlerde bu soruya “evet” demek hayli kolaydı. Zira insanı çepeçevre kuşatan atmosfer, çevre, sokak, aile… müslümandı. Dini, okuyarak, tahsil ederek öğrenmek şart değildi. Görerek, dinleyerek ve dinin yaşandığı çevre içinde bulunmak suretiyle öğrenmek ve yaşamak daha yaygın ve kolaydı. Doğrusunu isterseniz, emniyetli olan da budur. Zira insanın, Din’in bilinçli bir şekilde yaşandığı müslüman bir çevrede nefsin ve insî-cinnî şeytanların iğvalarına kapılmadan yaşaması ve istikametini muhafaza etmesi şüphesiz daha kolaydır. Bu … Devamını Oku

Mezhepsiz Müslümanlık Ve Bid’at Ehlinin İmameti-2

Ebubekir Sifil2009, 2009 Yılı, Gazete Yazıları, Haziran 2009, Haziran Ayı 2009 OS, Okuyucu Soruları

Yemen/San’a’dan yazan kardeşimizin sorusunun cevabına devam ediyoruz. Geçen hafta, kaldığımız noktayı hatırlayalım: Taklid ehli bir kimse herhangi bir fıkhî mezheple mukayyet olmaksızın hareket edebilir mi? “Avamın mezhebi müftisinin mezhebidir” kaidesi bu soruya “evet” demeyi kolaylaştırıyor gibi. Ama pratikte öyle midir? İşte burası önemli. “Avamın mezhebi olmaz” demeye gelen bu kaideye göre avam istediği zaman istediği mezhebin hükmüyle amel edebilir mi? Yani ben avam tabakasına mensup olarak, fıkıh bablarının her birisinde farklı bir mezhebin ictihadıyla amel edebilir miyim? … Devamını Oku

Üçaylar Vesilesiyle

Ebubekir Sifil2009, Gazete Yazıları, Haziran 2009

“Üçaylar” diye anılan zaman dilimini idrak etmiş bulunuyoruz. İçinde birçok mübarek geceyi barındıran bu zaman dilimi Ramazan’la, Ramazan da Kadir gecesiyle feyzin, bereketin, kutsiyetin, mağfiret ve ihsanın zirvesine ulaşır. İslam alemine ve insanlığa hayır getirmesini dilediğimiz bu zaman dilimini doğru algılamak, her meselede olduğu gibi bu konuda da ifrat ve terfide iltifat etmemek esastır. Üçaylar içinde bulunan mübarek geceler, milletimize mahsus bir irfanla “kandil” olmuştur. Elbette bu gecelerin hususiyetine delalet eden Nebevî ihbar ve işaretler esastır; “kandil” … Devamını Oku

Fethi Yeken’in Ardından

Ebubekir Sifil2009, Gazete Yazıları, Haziran 2009

Bizim ilk gençlik yıllarımızın en çok tanınan ve okunan isimlerinden birisiydi rahmetli Fethi Yeken. Daha çok “davetçi” kimliğiyle tanınmasına rağmen, iyi yetişmiş bir araştırmacı ve müstakim bir müslümandı. Davetçi kimliğiyle öne çıkan bir diğer kişiyle, merhum Muhammed Gazzali ile karşılaştırıldığında, ondaki kıvam ve istikrar kendisini kolayca hissettirir. Modern değer yargılarına prim vermeyen, İslamî ilke ve değerlerin hassasiyetle muhafaza edilmesini her şeyin ütünde tutan kararlı duruşu onu farklı kılan özelliklerin başında geliyordu. Onu, 2006’da yapılan Uluslararası Milli Görüş … Devamını Oku

Mezhepsiz Müslümanlık Ve Bid’at Ehlinin İmameti-1

Ebubekir Sifil2009, 2009 Yılı, Gazete Yazıları, Haziran 2009, Haziran Ayı 2009 OS, Okuyucu Soruları

Soru “Sayın Hocam, şu anda Yemen San’a Üniversitesi Türk Dili Bölümünde T.C. TİKA tarafından Türkçe Öğretim elemanı olarak görevlendirilmiş bulunmaktayım. İki konudaki görüşünüzü merak ediyorum. “Mısır’da ve Yemen’de gördüğüm bir durum, buradaki Sünni kardeşlerimizin, Türkiye’de olduğu gibi herhangi bir ehl-i sünnet mezhebine (Hanefi, Şafii vd.) tabi olmayıp biz ehli sünnetiz demeleri ve bu dört hak mezhebe mensup ulemanın uygun gördükleri herhangi bir görüşüyle amel etmeleridir. Hatta bu konuda telfik dediğimiz uygulamayı yapanlarına da rastladım. Şimdi, bu kardeşlerimizin … Devamını Oku