İnsan, Özgürlük ve Mükellefiyet

Ebubekir Sifil2003, Gazete Yazıları, Mayıs 2003

Modernitenin meydan okumaları karşısında Müslümanlar’ın “İslam mani-i terakki değildir” türünden, çaresizlik içinde ve alelacele kotarılmış savunmacı söylemlerinden biri olarak dikkat çeken “Gerçek özgürlük Allah’a kulluktadır” önermesi, sizi bilmem ama bana oldum olası saçma gelmiştir. Bu cümleyi telaffuz edenler, ya ne söylediğini bilmeyen veya “özgürlük” ve “kulluk” kavramlarının içini boşaltmak suretiyle kaş yapayım derken göz çıkaran kimse olarak nitelendirilmeyi hak etmişlerdir. Zira bu iki kavram, barışması asla mümkün olmayan iki temel tercihi kristalize ediyor. Kur’an’ın tabiriyle insan, hakikat … Devamını Oku

Okumak

Ebubekir Sifil2003, Gazete Yazıları, Nisan 2003

23 Nisan tatilini fırsat bilerek ve arkasına da iki gün ekleyerek geçen hafta Amasya’nın Taşova’sına sıla-i rahim maksadıyla kısa bir ziyaret yaptık. Rutin “gel-git”ler dışında oradaki öğretmen arkadaşlardan bir kısmının iştirakiyle yaptığımız sohbet toplantısı, anılmaya değer tek faaliyet oldu. Sohbet esnasında söz döndü dolaştı “okuma” konusuna geldi. Katılımcılardan birinin, kendisini de dışarıda tutmadan “Buradakilerden pek çoğu yılda bir tek kitap bile okuyup bitiremiyor…” tarzındaki itirafına kadar her şey normal gidiyordu. Ancak bütün gece beynimde dönüp duran bu … Devamını Oku

Kültürle Barışmak

Ebubekir Sifil2003, Gazete Yazıları, Nisan 2003

Birkaç gün önceki bir yazımda Prof. M. Kaplan’dan, “kültür-din” ilişkisini açıklığa kavuşturan bir cümle nakletmiştim. Kültür konusunu inceleyenlerin neredeyse ortak kanaatini yansıtan o cümledeki tesbit, bugün bizim için ne ifade ediyor? Elbette toplumumuzda “kültür” motifi olarak yaşayan hususların tümünün İslam kaynaklı olduğunu söyleyemeyiz. Ama bu, toplum kültürünün hayatî unsurları olarak yaşayan İslamî motifleri görmezden gelmemize de gerekçe teşkil etmemelidir. Bu noktada “İslamî kesim” diye adlandırılan çevrelerde yaşanan sıkıntılar, hatta yer yer çatışmalar, içine düşülen “yabancılaşma”nın boyutlarını işaret … Devamını Oku

Kültür ve Toplumsal İletişim

Ebubekir Sifil2003, Gazete Yazıları, Nisan 2003

İletişim bilimleri terminolojisinde “toplumsal iletişim” diye bir kavram bulunmadığını biliyorum. Burada bu nitelemeyi, bireyin toplumuyla ve toplum içindeki çeşitli grupların kendi aralarındaki “teması” anlamında kullandığımı belirteyim de iletişimcilerle sorun yaşamayalım… Kasdettiğim iletişimi sağlayan en temel unsurun “ortak dil” olduğu genel kabulünü tekrarlayarak konuya giriş yapabiliriz. Buradaki “ortak dil”den muradımı da, “insanların anlaşma ve kaynaşmalarının önünde herhangi bir engel bulunmaması hali” olarak açıklamış olayım. “Ortak dil”in açımlamasını yapan yukarıdaki ifadenin aslında “kültür”e tekabül ettiği malum. Farklı inanç sistemlerine … Devamını Oku

Kültürsüzlük Kimliksizliktir

Ebubekir Sifil2003, Gazete Yazıları, Nisan 2003

Prof. Mehmet Kaplan, son derece isabetli bir şekilde “insanlık kültürünün temelinde din vardır ve yeryüzünde istisnasız bütün kültür ve medeniyetler dinlerden doğmuşlardır. Mısır, Çin, Hind, Yunan, Roma, Bizans, Avrupa, Osmanlı medeniyet, kültür ve sanatları bunun en açık delilidir” der. Bu tesbitin bana göre tek söz götürür noktası, çağdaş Batı kültür ve medeniyetini ya hesaba katmamış veya yaptığı genellemeyle onu da –temelinde din olduğunu söylemekle– tartışmalı bir biçimde okumuş olmasıdır. Çağdaş Batı kültür ve medeniyetinin temelini teke indirgemek … Devamını Oku

“Kültür” Diye Bir Meselemiz Var Mı?

Ebubekir Sifil2003, Gazete Yazıları, Nisan 2003

İki yıl önce gittiğim Berlin’de, ilk nesil “Almancı”lardan bir ağabey anlatmıştı: İlk Türk işçileri Almanya’ya gittiği zaman Berlin’in mutena semtlerinden birinde oturan bir Alman aristokratı, “Osmanlılar geliyor; çoluk-çocuğun medeniyet öğrenmesi için ele geçmez bir fırsat…” diyerek evini şimdi Türkler’in yoğun olarak bulunduğu Kreuzberg semtine taşımış. Değinmek istediğim konu bakımından, o Alman aristokratının, Türk işçilerinde aradığını bulamamanın inkisarıyla çok geçmeden eski semtine geri dönmek zorunda kalması birinci derecede önemli olmadığı için hadisenin bu kısmını şimdilik bir kenara bırakalım. … Devamını Oku

Sünnet ve Kültür

Ebubekir Sifil[dosya], 2003, Ehl-i Sünnet, Gazete Yazıları, Nisan 2003

“Toplumsal kimlik” diye ifade edilen olgu, bir toplumu özgün kılan değerler bütününün hayata yansıyan şeklidir. Kimliğin hem yapı taşı, hem de göstergesi ise yine kendine mahsus bir kültür ve medeniyetin varlığıdır. “İslamlık” söz konusu olduğunda, toplumsal kimliği oluşturan unsurlara Sünnet’in en az Kur’an kadar kaynaklık ettiğini görmek için olaya “Sünnet-kültür ilişkisi” penceresinden bakmak gerekir. Sünnet konusunda sarf-ı mesai edenlerin, meselenin bu boyutunu bihakkın idrak ve izah edebilmesi için “kültür tarihçiliği” formasyonuna sahip olması bir elzemiyettir. “Bizim dışımızdakilere, … Devamını Oku

“Mülk”ün Garantisi Adalet; Ya Adaletin Garantisi?..

Ebubekir Sifil2003, Gazete Yazıları, Nisan 2003

Irak işgali, pek çok husus yanında, “mülk”ün temelinin, yani garantisinin adalet olduğu gerçeğini bir kere daha hatırlatan yağma ve talan görüntüleri ile de şimdiden kayıtlara geçti. Tarih, adalet ve zulmün münavebeli saltanatının kaydından ibaret sanki. Biri imar, öbürü imha ediyor ve fakat ne tecellidir ki, ikisi de kalıcı olmuyor. el-Münâvî’nin Feydu’l-Kadîr’inde okumuştum: “ez-Zulmü lâ yedûmu, ve in dâme demmere; ve’l-Adlu lâ yedûmu, ve in dâme ammere.” Yani “Zulüm devamlı olmaz; eğer devam ederse harap eder. Adalet de … Devamını Oku

Medeniyetler Çatışması

Ebubekir Sifil2003, Gazete Yazıları, Nisan 2003

Irak savaşında sona yaklaşıldığı anlaşılıyor. Bağdat ve diğer büyük şehirlerin düştüğünü dünyaya duyuran haber kanalları, belki kısa bir süre sonra Irak’taki yeni oluşumun haberlerini geçmeye başlayacak… Dünyaya nizamat verme kararlılığındaki Amerika ve yandaşlarının tavrı Ortadoğu’da ister yönetimleri, isterse haritaları değiştirmek şeklinde gerçekleşsin, bunun “medeniyetler çatışması” anlamına gelmeyeceği açık. Olanlar ve olacaklar, ABD ve koalisyon ortakları ile Ortadoğu’daki kimi yönetimler arasında geçen mücadeleler olarak okunmalıdır. Bununla, medeniyetler arasında hiçbir şekilde savaş olmayacağını söylemek istemiyorum. Huntington, öngörüsünün en azından … Devamını Oku

Savaşa Hayır Demek

Ebubekir Sifil2003, Gazete Yazıları, Nisan 2003

Dünyanın dört yanından “savaşa hayır” sesleri yükselmeye devam ederken savaş makinası da ölüm kusmaya devam ediyor. Daha savaş başlamadan duymaya başladığımız bu slogan ne anlatıyor ve onu haykıranlar ne kastediyor? Dahası bu slogan son tahlilde kimin işine yarıyor? Yaşamakta olduğumuz bütün olaylar, savaşın, haklı bir gerekçeye dayanmadığı sürece zulüm olduğunu gösterdiği kadar, kendisini meşru ve gerekli kılan zeminlerde savaştan kaç-ın-manın da ayrı bir zulüm olduğunu bütün insanlığa fazlasıyla tekrar etmiş durumda. “Savaşa hayır” diyenlerin bir kısmı, hemen … Devamını Oku