Keşif, İlham, Rüya

Ebubekir Sifil2002, Fıkıh, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Nisan 2002, Usul

“Mü’minin firasetinden sakının. Zira o, Allah’ın nuruyla bakar” (et-Tirmizî) hadisinde geçen “firaset”in keşif ve ilhama delalet ettiğini söylemek yanlış olmaz. Zira bütün varlığıyla Yüce Allah’a yönelen bir kimsenin, iktisap yollarından birisi olan bu mücahede ile bir ilim elde etmesinde şaşılacak bir husus yoktur. Keza Efendimiz (s.a.v)’in, salih rüyanın nübüvvet şubelerinden bir şube olduğunu haber verdiğini de biliyoruz: “Mü’minin rüyası, nübüvvetin kırkaltı cüzünden bir cüzdür” (el-Buhârî, Müslim…) Ulema rüyayı üç kısma ayırarak ele almıştır: 1- Peygamberlerin rüyası. Bu … Devamını Oku

Şura Üzerine

Ebubekir Sifil2002, Fıkıh, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Modernizm, Nisan 2002, Usul

İki yazı önce verdiğimiz çay molası uzayacak gibi görünüyor. Zira özel cevap verdiklerim yanında buraya aktarılmayı hak eden iletiler de gelmeye devam ediyor. Hanifi Sarıhan kardeşime, uzunca mesajı ve yapıcı tenkitleri için teşekkür ediyorum. Ehl-i Sünnet duruşun ihyası gibi kutlu ve fakat münferit faaliyet vüs’atini çok aşan  bir maksadın gerçekleştirilmesi yolunda bir küçük katkı sağlayabilmiş, bir ışık yakabilmişsem kendimi dünyanın en bahtiyar insanı sayarım. Zira artık “insanlığın kurtuluşu İslam’dadır” sözünün neredeyse hiçbir anlamı yok. Çünkü ardından hemen … Devamını Oku

“Yanlış” Mı, “Yanlış Anlama” Mı?

Ebubekir Sifil2002, Gazete Yazıları, Gündem, Konularına Göre, Nisan 2002, Usul

Abdullah Aziz ismiyle mail kutuma mesaj bırakan bir kardeşim soruyor: “Bir yazınızın sonunda aynen şöyle yazmışsınız: “Türk Müslümanlığında buluşmaya ne dersiniz?” Böyle bir düşünce İslam’a sığar mı? Sizin adınıza çok üzüldüm. Yoksa bu cümle size ait değil mi?” Cevaba geçmeden önce bir hususu belirtmek istiyorum: Şimdiye kadar arkasında dur-a-madığım birşey söylemedim, söylediklerimin arkasında durmakta da bir lahza dahi tereddüt etmedim. Ama başıma gelmesinden en çok korktuğum birkaç durumdan birisi ile karşı karşıya bulunmanın verdiği bir kırılma  yaşıyorum … Devamını Oku

Hasbihal

Ebubekir SifilGazete Yazıları, Konularına Göre, Şahışlar

Bu köşenin müdavim okuyucularından gelen iletilerin yoğunluğu dolayısıyla zaman zaman yazılara ara vermem ve ta’miminde fayda bulunan iletileri  buraya taşımam gerekiyor. Ancak bugünkü  daha çok “çay molası” gibi bir şey olsun istedim. Bu iletilerden biri Serkan Maznun’a ait. Serkan kardeşim aslında M. Şevket Eygi ağabeye bir soru sormuş, ama onun internet adresini bulamadığı için soruyu bana yönlendirmiş: Söylediğine göre muhterem Eygi’nin, benim şu anda hatırlayamadığım bir yazısında Hz. İsa (a.s)’nın çarmıha gerildiği anlamına gelecek bir cümlesi olmuş. … Devamını Oku

Hz. Hüseyin, Kerbela ve Yezid B. Mu’aviye

Ebubekir Sifil2002, Gazete Yazıları, İslam Tarihi, Konularına Göre, Nisan 2002, Şahışlar, Sünnet-i Seniyye

Muharrem’in 10. gününü, aşure tatlılarını ve Kerbela’yı anma ritüellerini geride bıraktık. En çok belki de Pakistan’da kan kaybından ölenler ve bir de “tören”lerden enstanteneler kaldı hafızalarda… Bundan 8-10 yıl kadar önce büyük Malikî fakihi ve hadis hafızı Ebû Bekir b. el-Arabî’nin el-Avâsım mine’l-Kavâsım‘ının, Muhibbuddîn el-Hatîb tahkik ve ta’likiyle neşredilen kısmını (İbnu’l-Arabî’nin bu eserinin tamamı daha sonra Ammâr Tâlibî tahkikiyle yayımlandı) okurken bir husus dikkatimi çekmişti: Hz. Hüseyin’e, Efendimiz (s.a.v)’in ne kadar sevdiğini bildiğimiz o aziz torununa reva … Devamını Oku

İslam Modernistleri ve Dinlerin Birliği Meselesi

Ebubekir Sifil[dosya], 2002 Yılı, Dergi Yazıları, Dergilere Göre, Dinler Arası Diyalog, İslâmî Edebiyat Dergisi, Yıllara Göre

Değişik vesilelerle birçok kere vurguladığımız gibi İslam Modenistleri, –yaptıkları tesbitler arasında büyük oranda benzerlikler veya aynîlikler bulunmakla birlikte– tek tek fertler olarak çözüm önerileri noktasında önemli görüş ayrılıkları içindedirler. Bu, Modernizm’in kısa sayılabilecek geçmişinde böyle olduğu gibi, günümüzde de böyledir. Kur’an’ın sükût ettiği hususlarda Sünnet’e başvurulması gerektiğini söyleyenlerden, bu durumda içtihad kurumunun devreye girmesi gerektiğini, hatta Kur’anın normatif özellikteki ayetlerinin bağlayıcı olmadığı tezini savunanlara; Sünnet’i toptan tarihsel görme eğiliminde olanlardan, elimizdeki Sünnet malzemesinin yeni bir bakış açısıyla … Devamını Oku

Madalyonun Öbür Yüzü – II

Ebubekir Sifil2002, Akaid, Ehl-i Sünnet, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Mart 2002, Usul

Tasavvuf’un klasik kaynaklarından “Kûtu’l-Kulûb”da Ebû Tâlib el-Mekkî şöyle der: “Bilinmelidir ki, Kur’an’ın müşahede, keşif ve melekûtun zuhuru ile olan fehmini, kendisinde şu hasletlerden birisi bulunan bir kul bulamaz: O hasletler şunlardır: “En azıyla bile olsa bid’at amel yapmak, günah işlemekte ısrar etmek, kalbinde kibir bulunmak. Hevasının kalbine yerleşmesi ve ona meyilli olması. Dünya muhabbeti içinde bulunması. İmanında hakka ermeyen bir kul olması. Yakîninin zayıf olması veya okuduğuna vakıf olan bir kimse olmaması. Onun sadece harflerine ve kendi … Devamını Oku

Katkıya Tepki, Tepkiye Katkı

Ebubekir Sifil2002, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Mart 2002, Şahışlar

Bu köşede okuduğunuz son iki yazı, Marife dergisinde yer alan bir makale hakkındaki düşüncelerimi yansıtmayı hedefliyordu. İlk yazıdan sonra makale sahibinin e-mail yoluyla tarafıma ilettiği mesaj –ki buraya aktarmıştım– “katkı beklentisi”ni dile getiriyordu. Ben de bir önceki yazıda kendisine teşekkür etmiş ve ardından düşüncelerimi –bu köşenin izin verdiği muhteva ve boyutta– dile getirmeye çalışmıştım. Dr. Yaşar Yiğit’in Salı günü ilettiği e-mail mesajı aynen şöyle: “Sayın Sifil! Makaleyi lütfen biraz daha dikkatle ve Batılı veya Doğulu şeklinde nitelendirme … Devamını Oku

Kadının Şahitliği Meselesi ve Bir İtiraz – II

Ebubekir Sifil2002, Fıkıh, Gazete Yazıları, Kelam, Konularına Göre, Mart 2002, Usul

Yiğit’in bir yandan “Birçok ilim adamının da kabul ettiği gibi, kadınların geneli bakımından unutkanlık, erkeklere nispetle daha fazla söz konusu olmaktadır” (s. 92) derken, diğer yandan ilgili hadise itiraz etmesi de ayrı bir çelişki olarak dikkat çekmektedir. Zira eğer unutkanlığın kadınların geneli bakımından “hâlâ” geçerliliğini koruyan bir hususiyet olduğunu kabul edeceksek, Yiğit’in bizzat kendisinin biri çırpıda yıktığı bir anlayışı bütün makale boyunca savunmak gibi bir tutarsızlığa düştüğünü söylememiz kaçınılmaz olacaktır. Bu durumu, Yiğit’in “Bu tür yorumların hiç … Devamını Oku

Kadının Şahitliği Meselesi ve Bir İtiraz – I

Ebubekir Sifil2002, Fıkıh, Gazete Yazıları, Konularına Göre, Mart 2002, Modernizm

Salı günkü yazımda, Marife dergisinin 1. sayısında  yer alan bir makale üzerinde dururken “Çağdaş (daha Türkçesi “Batılı”) değer yargılarının etkisi altında ezilen ve İslam’ı, “özür dileyici” bir tavırla “savunduğunu zanneden” bu yaklaşım, bir ayet ya da hadise yöneltilen Batılı ya da Batı patentli bir eleştirinin aslında İslam’a yöneldiğini bir türlü fark edemiyor. “Bu eleştiri bu ayeti böyle anlayanları, ya da bu hadisi eserinde zikredenleri hedefler, İslam’ı değil” demekle, aslında içi boşaltılmış bir İslam’ı savunduğunu sanıyor ve tabii … Devamını Oku