İtikadî konularda “muhtelefun fih”lerden bahsetmenin son derece tehlikeli, yerine göre ucu küfre kadar varabilecek yanlış tutumlara kapı aralamak anlamına geldiğini, buna mukabil fıkhiyyat alanında ihtilafın bu ümmet için rahmet olduğunu bir önceki yazıda izah etmeye çalışmıştım. Ağırlıklı olarak IV ve V./X ve XI. asırlardan sonra görülmeye başlayan bir olgu, zaman zaman Ehl-i Sünnet kesimler arasında bir ayrışma ve fırkalaşma konusu olarak öne çıkartılıyor: Hadislerin, sened sistemi dışında keşif, rüya vb. gibi vasıtalarla tashih/taz’ifi meselesi. Hadislerin sened kritiğine … Devamını Oku
Bid’at Mı, İctihad Mı?
Geçen Çarşamba (13 Nisan) gecesi yaptığımız İlm-i Hal programında Kutlu Doğum haftası, kandil geceleri vb. bağlamında söz bid’at meselesine gelmişti. Orada bid’atin sözlük ve ıstılah anlamlarında kullanıldığı yerlere dikkat edilmesi gerektiğini söylemiş ve Kur’an-ı Kerim’in iki kapak arasında toplanması ve Teravih namazının tek cemaat halinde kılınması gibi birkaç örnek zikretmiştim. İzleyenlerden bazı kardeşlerimiz bu uygulamaların “bid’at” olarak değil, “ictihad” olarak nitelendirilmesinin daha doğru olduğunu belirtiyor ve bu konudaki kanaatimizi soruyor. Bunların Efendimiz (s.a.v) zamanında görülmeyen, Sahabe-i Kiram … Devamını Oku