Ümmet olarak belki de en önemli problemimiz, dini, temelden arızalı yaklaşımlardan (Şiilik, Modernizm, Vehhabılik), mütefekkirlerden (Cemil Meriç, Aliya lzzetbegoviç, …) ya da mühtedilerden (Muhammed Esed, Roger Garaudy, Martin Lings, Rene Guenon, Fritjof Schuon … ) öğrenmekte bir beis görmeyen, hatta bunu “ayrıcalık” sayma zaafıyla malul oluşumuz. Ya da böyle yapmaya mecbur bırakılmış olmamız. Oysa bunların kimi “yapı-bozucu etki yapıyor; kimi “yetersiz” kalıyor/bırakıyor. Bu kaynakların hangisinden beslenirsek beslenelim, bir şeyler yanlış gidiyor, birşeyler aksıyor. Çünkü alt yapımız yok; çünkü alt yapı inşa eden “yerli alimler kadromuz” ve onları yetiştirecek olan müesseselerimiz yok. Kim olursa … Devamını Oku