Bir önceki yazıyı, Şafiî mezhebine mensup bir grup alimin, kadının mahremsiz yolculuğa çıkmasını yasaklayan hadisleri “güvenlik”le ta’lil ettiğini söyleyerek bitirmiştim. Bu alimlere göre, yolculuk esnasında ve gideceği yerde herhangi bir güvenlik problemi bulunmaması durumunda kadının mahremsiz olarak sefer mesafesi yolculuğa çıkmasında bir mahzur yoktur.
İmam en-Nevevî, kadının farz olan hacc için mahremsiz çıkıp çıkamayacağı konusunda fukahanın görüşlerini özetle aktardıktan sonra şunları söyler: “Ashabımız, mahremi olmayan kadının nafile hacc, ziyaret, ticaret vb. gibi üzerine vacip olmayan bir iş içiin yolculuğa çıkıp çıkamayacağı konusunda ihtilaf etmiştir. Bazıları, tıpkı farz olan haccda olduğu gibi güvenilir bir grup kadınla birlikte çıkmasının caiz olduğunu söylemiş, çoğunluk ise, kocası veya mahremiyle birlikte olmadıkça bunun caiz olmadığı görüşünü benimsemiştir. (…)
Kadı Iyâd, el-Bâcî‘nin şöyle dediğini nakletmiştir: “Bana göre bu hüküm genç kadın/kız hakkındadır. Cinselliği kalmamış yaşlı kadın ise kocası ve mahremi olmadan istediği gibi yolculuk edebilir.” [1]en-Nevevî, el-Mihnâc, IX, 105. Bu nakilden sonra en-Nevevî bu n-hükme itiraz eder.
İmam en-Nevevî, bir başka eserinde bizi bu konuda biraz daha cömertçe bilgilendirir ve şunları söyler: “Ebû Hâmid (el-İsferâynî?) şöyle demiştir: “Ashabımızdan şöyle diyenler olmuştur: “Kadın, ister vacip (farz), ister başka herhangi bir tür yolculuğa mahremsiz çıkabilir. el-Bendenîcî ve daha başkaları meseleyi bu şekilde zikretmişlerdir. Hasılı şudur ki, kadın, kocasıyla veya bir mahremiyle yahut güvenilir bir kadınla vacip (farz) hacc için çıkabilir. Bunlardan başkasıyla çıkması –isterse yol güvenli olsun– caiz değildir. Bu konuda, “yol güvenli olursa çıkabilir” şeklinde zayıf bir vecih de vardır. Nafile hacc, ziyaret, ticaret ve vacip (farz) olmayan diğer bütün yolculuklara gelince, hükmün açıkça belirtildiği sahih mezhebe göre, bu tür bir yolculuğa ancak kocası veya bir mahremiyle çıkabilir. Tıpkı vacip (farz) haccda olduğu gibi kadınlar grubuyla veya güvenilir tek bir kadınla çıkmasının caiz olduğu da söylenmiştir. (…)
“Bazı ashabımız şöyle demiştir: “Yol güvenliği olduğu takdirde (kadının farz hacc yolculuğuna çıkması) caizdir. el-Hasenu’l-Basrî ve Dâvud (ez-Zâhirî) de böyle demiştir…”[2]en-Nevevî, el-Mecmû’, VIII, 311 vd. Ayrıca bkz. el-Mâverdî, el-Hâvî, IV, 363.
İbnu’l-Mülakkın, Süfyân’dan (es-Sevrî?), farz haccc yolculuğu dışındaki yolculuğun hükmünün, kadının, yakın bir mesafeye mi, yoksa uzak bir mesafeye mi gideceğine bağlı olarak değişeceğini söylediğini nakleder. Buna göre mesafe yakınsa kadın mahremsiz olarak gidebilir; uzaksa gidemez.[3] İbnu’l-Mülakkın, el-İ’lâm, VI, 81-2.
er-Rûyânî şöyle der: “Bu konuda bütün yolculuklar aynıdır. eş-Şâfi’î’nin mezhebi, bu yolculukların herhangi birinde mahrem şart koşulmaz. En sahih görüş budur.”[4] er-Rûyânî, Bahru’l-Mezâhib, V, 31.
Bu nakiller bize, Şâfiî mezhebinden bir grup fakihin, kadının farz olmayan bir iş için sefer mesafesi yolculuğa çıkmasına –güvenlik olması şartıyla– cevaz verdiğini, hatta bunun İmam eş-Şâfi’îden nakledilen içtihatlardan biri olduğunu ortaya koyuyor. Bu meselenin bir yönü.
Burada belki tartışma konusu yapılabilecek hususlardan birisi şudur: Bu nakillerde yer alan “güvenlik”ten kasıt nedir? Ve günümüz yolculuklarında bunun gerçekleşip gerçekleşmediğini nasıl tesbit edeceğiz?
Konunun bu yönünü de bir sonraki yazıda görelim.
14 Mart 2015 – Vahdet Gazetesi