Rahip Bahira Olayı-3

Ebubekir Sifil2007, 2007 Yılı, Ekim 2007, Ekim Ayı 2007 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Bir önceki yazıda ez-Zehebî’nin, hadisenin kaynaklarından olan el-Hâkim’in el-Müstedrek’indeki rivayet hakkında (metnindeki nekaret sebebiyle) “mevzu” ve “batıl” ifadelerini kullandığını belirtmiştim. Bilebildiğim kadarıyla ulemadan bu rivayet hakkında böyle bir ifade kullanan başka birisi yoktur.

ez-Zehebî’nin söz konusu hükmü de ağırlıklı olarak rivayetin bir önceki yazıda belirttiğim münker kısmından kaynaklanıyor olmalıdır. Nitekim o, Târîhu’l-İslâm’da bu rivayete yer verdikten sonra, “Cidden münkerdir” der ve ardından, bu yazının konusunu teşkil eden itirazları –hemen hemen aynen– sıralar. İlerleyen yazılarda ele alacağım tenkitlerinden anlaşılan odur ki, ez-Zehebî’nin itirazı olayın aslına değil, rivayetin uzun varyantında yer alan kimi detaylaradır.

Târîhu’l-İslâm’da söz konusu varyanta itiraz ettikten sonra, Rahip Bahira hadisesini daha muhtasar olarak aktaran birkaç rivayete, herhangi bir itiraz ileri sürmeden yer vermesi de bunu göstermektedir.[1]ez-Zehebî, Târîhu’l-İslâm, II, 55 vd.

Keza ez-Zehebî, Sahabe isimlerine tahsis ettiği Tecrîdu Esmâi’s-Sahâbe’sinde İbn Mende ve Ebû Nu’aym’a tebean Rahip Bahira’nın da adını zikreder ve şöyle der: “Resulullah (s.a.v)’i bi’setten önce görmüş ve iman etmiştir.”[2]ez-Zehebî, Tecrîdu Esmâi’s-Sahâbe, I, 44.

Burada iki hususu birbirinden ayrı değerlendirmek gerekir:

Ebû Tâlib, ticaret maksadıyla Şam tarafına giderken henüz 9 veya 12 yaşında bulunan Efendimiz (s.a.v)’i de birlikte götürmüş, konakladıkları yerdeki rahip Efendimiz (s.a.v)’deki olağanüstülükleri görünce Ebû Tâlib’e onu Şam’a götürmemesi gerektiğini, zira orada Yahudiler’in O’nu tanıyıp hayatına kasdetmelerinin kuvvetle muhtemel olduğunu söylemiş, Efendimiz (s.a.v)’in Mekke’ye geri götürülmesini sağlamıştır. Olayın aslı budur ve bu noktada herhangi bir alimin itirazı –tesbit edebildiğim kadarıyla– mevcut değildir.

Bu olay kimi kaynaklarda detaylı bir şekilde verilirken, kimilerinde özet olarak nakledilmiştir. Olayın detayları meyanında zikredilen hususlar arasında ulemanın münker olduğunu belirttiği hususlar mevcuttur ve fakat bunları ileri sürerek olayın aslının bulunmadığını söylemek doğru değildir. İbn Seyyidinnâs’dan[3]İbn Seyyidinnâs, Uyûnu’l-Eser, İbn Kesîr’e[4]İbn Kesîr, el-Fusûl fî Sîreti’r-Resûl, 94; el-Bidâye ve’n-Nihâye, II, 265. İbn Kesîr şöyle der: Bulutun Efendimiz (s.a.v)’i gölgelendirdiğini nakleden bunun … Continue reading, Alâuddîn Moğoltay’dan[5]Alâuddîn Moğoltay b. Kılıç, Muhtasaru’s-Sîreti’n-Nebeviyye, 28. el-Kastallânî’ye[6]el-Kastallânî, el-Mevâhibu’l-Ledünniyye, I, 97 vd. ve es-Süyûtî’ye[7]es-Süyûtî, el-Hasâisu’l-Kübrâ, I, 141 vd. Konuyla ilgili mutavvel ve muhtasar nakiller es-Süyûtî’nin bu eserinde bir arada görülebilir. kadar konunun otoritesi pek çok alimin tavrı bu doğrultudadır. ez-Zehebî’nin Rahip Bahira’yı Sahabe arasında zikretmesi de sonuç olarak bu tavrı benimsediğinin göstergesidir.

Muhammed Avvâme[8]İbn Ebî Şeybe’nin el-Musannef’ine yazdığı ta’likler meyanında, XVI, 467., Şu’ayb el-Arnaût ve Abdülkadir el-Arnaût[9]İbnu’l-Kayyım’ın Zâdu’l-Me’âd’ına yazdıkları ta’likler meyanında, I, 76., Nâsıruddîn el-Albânî[10]Konu hakkında iki ayrı makale yazmıştır., Ekrem Dıyâ el-Ömerî[11]el-Ömerî, es-Sîretu’n-Nebeviyye es-Sahîha, I, 106.… gibi muasır alimler de Rahip Bahira kıssasının bir aslı bulunduğunu, kimi detaylardaki nekaretin, olayın aslını inkâra müncer olmayacağını söylemişlerdir ki doğrusu da bu olmalıdır.

Devam edecek.

Milli Gazete – 21 Ekim 2007

Kaynakça/Dipnot

Kaynakça/Dipnot
1 ez-Zehebî, Târîhu’l-İslâm, II, 55 vd.
2 ez-Zehebî, Tecrîdu Esmâi’s-Sahâbe, I, 44.
3 İbn Seyyidinnâs, Uyûnu’l-Eser,
4 İbn Kesîr, el-Fusûl fî Sîreti’r-Resûl, 94; el-Bidâye ve’n-Nihâye, II, 265. İbn Kesîr şöyle der: Bulutun Efendimiz (s.a.v)’i gölgelendirdiğini nakleden bunun dışında sabit bir rivayet görmedim.” (el-Fusûl, 267.)
5 Alâuddîn Moğoltay b. Kılıç, Muhtasaru’s-Sîreti’n-Nebeviyye, 28.
6 el-Kastallânî, el-Mevâhibu’l-Ledünniyye, I, 97 vd.
7 es-Süyûtî, el-Hasâisu’l-Kübrâ, I, 141 vd. Konuyla ilgili mutavvel ve muhtasar nakiller es-Süyûtî’nin bu eserinde bir arada görülebilir.
8 İbn Ebî Şeybe’nin el-Musannef’ine yazdığı ta’likler meyanında, XVI, 467.
9 İbnu’l-Kayyım’ın Zâdu’l-Me’âd’ına yazdıkları ta’likler meyanında, I, 76.
10 Konu hakkında iki ayrı makale yazmıştır.
11 el-Ömerî, es-Sîretu’n-Nebeviyye es-Sahîha, I, 106.