Velinin, kızı, onayını almadan evlendirebileceğini öngören Malikî mezhebinin, bu görüşü mutlak olarak değil, bazı kayıtlarla benimsediğini gösteren nakillerden sonra Şafiî mezhebinin görüşüne geçebiliriz: Şafiî mezhebine göre eğer veli kızın babası ise ve kızın yaşı küçükse, baba, onayını almadan kızını evlendirebilir. Babanın olmadığı durumlarda dede de bu hükümde baba gibidir. Kızın yaşının büyük olması durumunda ise baba –veya onun makamına kaim olan– dede, yine rızasını alması gerekmeksizin kızı evlendirebilir. Ancak “Bekâr kızın babası (kızını evlendirirken) kendisiyle istişare eder” … Devamını Oku
Evlilikte Gençlerin Onayını Almak-2
Müslümanın hayatına temel karakterini veren İslamî kodlar gayri İslamî olanlarıyla değiştirildiğinde İslam ahkâmının zemini kaybolduğundan, İslam’ın şu veya bu hükmünün gayri İslamî bir zemin üzerine kurulmuş bulunan bireysel ve toplumsal hayatta arızalara sebebiyet verir görülmesi kaçınılmaz oluyor. Kendisini her türlü değerin üstünde gören/gösteren modernitenin dayatmaları karşısındaki bireyin/toplumun durumunu en iyi tanımlayan ifade “cebrî ihtiyar” olmalı. Mustafa Sabri Efendi merhumun Zâhid Efendi merhumla kader konusundaki girdiği münakaşada kullandığı bu tabir, kulun, görünüşte özgür iradeyle hareket ettiği, oysa onun … Devamını Oku
Evlilikte Gençlerin Onayını Almak-1
Soru Selamun Aleykum Hocam Size daha önce Talak – 4 ile ilgili bir soru göndermiştim.[1]http://www.ebubekirsifil.com/index.php?sayfa=detay&tur=gazete&no=802 Bu konu ile alaklı ufak bir ek sorum olacak. İnternette rastladığım bir yazıda şöyle denmiş: “Kızların evlendirilmesine gelince, İmam Malik ve Şafiî’ye göre, ergenlik çağındaki kızı, babası cebren evlendirme hakkına sahiptir. Bu fakihler, nikâhla ilgili âyet ve hadislerde geçen “evlendirin” ifadelerini ve kızların tedbirsiz davranıp kendilerine ve ailelerine zarar getirebileceklerini dikkate almışlardır. Yine onlara göre, büluğ çağına gelmiş de olsa, kız ve kadınlar, … Devamını Oku
Halku’l-Kur’an Fitnesi ve Emeviler-2
Halku’l-Kur’an tartışmalarının arkasında, geçen hazfa zikrettiğim iki husus dışında başka saikler tesbit edenler de olmuştur.[1]Bkz. DİA, XV, 371 vd. Sebep her ne olursa olsun, bu iddiayı “siyasî” olarak nitelendirip Emevîler’le irtibatlandırmaktan daha anlamsız ve “uçuk” bir tez olamaz. Zira Mu’tezile’nin bu tezi siyasî planda Emevîler’e muhalefet maksadıyla ortaya attığına ve kullandığına dair en küçük bir veri yoktur! Söz konusu tartışmanın ve tarihî gerçeklerin az-buçuk farkında olan herkes bilir ki, Mu’tezile, ne Emevîler dönemindeki muhalefet konumunda, ne de 218-234 … Devamını Oku