Müftide bulunması gereken özellikleri sıralamaya devam edelim: Müfti, fetva verirken aceleci davranmamalı, sonuca kestirmeden gitmek gibi, meseleyi çabucak halletmek gibi bir yol izlememelidir. Sorulan meseleyi, bütün yönleriyle ve hakkını vererek araştırmalı, işi aceleye getirmeden teenniyle hareket etmeyi “acziyet” olarak algılamamalıdır. Sorulan meseleyi bütün yönleriyle iyice araştırmalı, soru soran kişiden meseleyi vuzuha kavuşturucu izahatlar istemeli, durumunu tam olarak bilmeli ve ona göre hüküm vermelidir. Sorulan meselede “ruhsat” ve “azimet” özelliğinde iki ayrı kavil varsa, fetva soranın sosyal konumuna … Devamını Oku
Soru Sormak, Fetva Almak
Soru (…) Günümüzde ideal müfti profilleri vardır. Her bir kişi kendi heva ve hevesine uygun olarak bir müfti adayı çizmekte ve herkes suallerini kendi heva ve hevesine uyan müfti profiline uyan kişilere sormaktadır. Acaba hocam. İdeal müfti nasıl olmalıdır? Zira bazıları ifrata kaçabilirken bazıları da tefrite kaçabiliyor. Herkese sual sorulur mu.? Müftinin bilmesi gereken ilimler nelerdir? Müsteftinin (soru soranın) bu hususda herhangi bir yükümlülüğü var mıdır? Yani soru soracağı kişi hangi özelliklerde olmalı şer’an? Soru soran bunu … Devamını Oku
Birkaç Mesele
Sahibini sorumluluk altında bırakan birkaç meseleye işaret ettiğim 19 Mayıs 2007 tarihli yazıyı, “Yukarıdaki soruların cevapları mı? Gördüğünüz gibi daha sonraya bırakmak zorundayım” diyerek bitirmiştim. O günden sonra o meselelere değinme imkânı hasıl olmamıştı. Bu yüzden “O soruların cevapları ne olacak?” diye soran okuyucular, benim açımdan bir borcu dile getirmiş oluyorlar. Eh, madem vaat etmişiz, ödemek zorundayız… Meseleler ve söylenebilecekler şöyle: Adat halinde oruç tutulur mu? Bu meseleyi daha önce (13-14-15 Ocak 2007 tarihli yazılarda) detaylı biçimde … Devamını Oku
Hz. İsa (as) Nereye Kaldırıldı?
Hz. İsa (a.s)’ın ref’ ve nüzulü konusunda Daru’l-Hikme’de yaptığımız söyleşiyle ilgili olarak bir okuyucudan gelen itiraz üzerinde duracağım bugün. Şöyle demiş okuyucu: Soru Ebubekir Sifil ile yaptığınız nüzülü İsa söyleşinizi okudum. Ancak Kur’an-ı Kerim ayetlerinde Hz. İsa’nın semaya yükseltildiğine dair bir ibareye rastlayamadım. Binaenaleyh, semaya yükseltilme gibi bir ifade yer almazken “ileyye” ve “ileyhi” kelimelerinden “sema” anlamının nasıl çıkarılabileceğini de izah etmenizi rica ediyorum. Selam ve muhabbetle. Cevap 3/Âl-i İmrân, 55 ve 4/en-Nisâ, 158. ayetlerde geçen “ileyye” … Devamını Oku
Peygamberlerin İsmet Sıfatı-2
Bir önceki yazıda Hz. Musa (a.s)’ın adam öldürmesi meselesi üzerinde durmuştuk. Sorunun, Hz. İbrahim (a.s)’ın üç yerde yalan söylemesine müteallik ikinci kısmına gelince, söz konusu üç husustan ikisi Kur’an’da zikredilmiştir. Bunlardan ilki hasta olduğunu söylemesidir: “Derken yıldızlara bir göz attı. “Ben hastayım” dedi.”[1]37/es-Sâffât, 89-90. İkincisi, putları kırdıktan sonra kavminin, “Sen mi yaptım bunu tanrılarımıza ey İbrahim?” diye sorması üzerine, “Belki şu büyükleri yapmıştır. Hadi onlara sorun; eğer konuşuyorlarsa!” demesidir.[2]21/el-Enbiyâ, 62-3. Sahih bir rivayette Hz. İbrahim (a.s)’ın söylediği üçüncü … Devamını Oku