İmam Ebû Ca’fer et-Tahâvî’nin, Hanefî mezhebinin üç büyük imamının itikadî çizgisini zikrettiği el-Akîdetu’t-Tahâviyye’sinde “Evliyanın kerametine inanırız” ifadesinin yer aldığını bu bahiste son bir not olarak ekledikten sonra “cevher” ve “araz” kavramları üzerinde durmaya devam edelim.
Bu noktaya giriş mahiyetindeki 25 Şubat tarihli yazıda, bu iki kavramın İmam Ebû Hanîfe döneminde kullanıldığını söylemiş ve Vâsıl b. Atâ örneğini vermiştim.
Vâsıl b. Atâ ile aynı dönemde yaşamış –dolayısıyla İmam Ebû Hanîfe ile çağdaş– olan Dırâr b. Amr da “araz” kavramını kullananlardandır. … Devamını Oku
İmam Ebû Hanîfe’nin Risaleleri-5
Önemine binaen, “Keramet ve istidrac konularının Ebû Hanîfe döneminde veya daha önce tartışılmış olmasının makul gerekçesi ne olabilir?” diyen okuyucu sorusu üzerinde duracağım bugün
Mu’tezile’nin, Vâsıl b. Atâ’nın, İmam el-Hasenu’l-Basrî’nin meclisinden i’tizal edip kendi halkasını kurmasıyla tarih sahnesine çıktığını düşünmek yanıltıcıdır. Bu olay Mu’tezile’nin müstakil bir fırka olarak varlığını deklare etmesi olarak görülmelidir. Mantıken Vâsıl b. Atâ’nın el-Hasenu’l-Basrî’ye muhalefetini doğuran fikrî/itikadî bir ihtilaf zemininin daha önceden mevcut olması gerekir.
Mu’tezile’nin cedelci karakteri sadece İslam fırkalarıyla değil, gayrimüslimlerle de yaşadıkları … Devamını Oku
İmam Ebû Hanîfe’nin Risaleleri-4
Elimizdeki risalelerin İmam Ebû Hanîfe’ye aidiyeti konusunda, muhteva tenkidi yaparak olumsuz görüş bildirenlerin bir kısmını bir önceki yazıda görmüştük. Bahse konu tenkitler hakkında detaylı değerlendirmelere geçmeden önce, mukaddime kabilinden birkaç noktayı tebarüz ettirelim:
İmam Ebû Hanîfe, hicrî II. yüzyılın ortasında (150 yılında) vefat etmiştir. Bu tarihte en azından Irak coğrafyasında ve Kûfe/Bağdat bölgesinde hangi meselelerin konuşulup tartışıldığını kesin bir şekilde tesbit etmek için elde yeterli doküman mevcut değildir.
Bir diğer husus da İmam’ın eserlerinin çoğunun imlâ suretiyle vücuda getirilmiş … Devamını Oku
İmam Ebû Hanîfe’nin Risaleleri-3
Muhammed Ebû Zehra merhum, Ebû Hanîfe adlı eserinde, el-Fıkhu’l-Ekber hakkında bir muhteva tahlili yapar ve ez cümle şunları söyler: Bu eserde, Ebû Hanîfe döneminde veya ondan önce söz konusu edilmemiş meseleler yer almaktadır. Kaynaklarda, Ebû Hanîfe’nin çağdaşlarından veya daha öncekilerden, mucize, keramet ve istidrac arasındaki farka değindiğini nakleden herhangi bir bilgi yoktur. O asırlarda cereyan eden tartışmalarda bu konular yer almaz. Bunlar, Tasavvuf ortaya çıktıktan sonra Kelam alimlerince bahis mevzuu edilmiş meselelerdir.
Bir de bu eserde İmam’ın, Hulefa-i … Devamını Oku
İmam Ebû Hanîfe’nin Risaleleri-2
İmam Ebû Hanîfe’ye aidiyeti tarih edilerek bize kadar intikal ettirilmiş ve her biri üzerine pek çok şerh, nazm vs. tarzında çalışmalar yapılmış olan risalelerin İmam’a ulaşan senedlerle nakledilmiş olması çok önemlidir.
Bir önceki yazıda da belirttiğim gibi el-Kevseri merhum bu senedleri mezkûr risalelerin başında zikretmiş, el-Âlim ve’l-Müte’allim’e yazdığı takdim yazısında da kritiğini yapmıştır. Benzer bir ameliyeyi –hatta daha geniş şekilde– İşarâtu’l-Meram’a yazdığı mukaddimede yapmış, Abdülkahir el-Bağdâdî ve Ebu’l-Muzaffer el-İsferâynî’den, söz konusu risalelerin bir kısmını ona nisbet eden ifadeler … Devamını Oku
Kur’an Müslümanlığı
Soru
Bazı hocalar dinde reformun gerektiğini, hatta geç bile kalındığını söylüyor. Ancak, bunu böyle iddia edenlerin; halk arasında alışılagelmiş İslam anlayışına ters düştüğünü düşünüyoruz. Acaba eskiler mi Kur’anı anlayamadı, bizler mi Kur’anı yanlış anlıyoruz ?
Düzeltilmesi gereken şeyler şöyle sıralanmaktadır.:
Günümüzün şartlarına göre ayetleri insanın, toplumun, yararına göre yorumlamak. Kuran’ın amacı insanın yararıdır.
Cevap
Yukarıda dile getirilen hususların tek tek cevaplarını vermek kadar, belki ondan daha önemli olarak bu sorulara vücut veren anlayış üzerinde durulmalıdır. Gerek genel olarak “Kur’an Müslümanlığı” dediğimiz tavır, … Devamını Oku
İmam Ebû Hanîfe’nin Risaleleri-1
Özellikle dilimize “İmam-ı A’zam’ın Beş Eseri” adıyla çevrilen risaleleri hakkında öteden beri şüpheler izhar edilen İmam Ebû Hanîfe herhangi bir eser kaleme almış mıdır? Almışsa bu eserler nelerdir ve el’an mevcut mudur? Mezkûr risalelerin ve daha başka eserlerin ona nisbeti ne kadar doğrudur?
Muhammed Zâhid el-Kevserî merhum, mütekaddimun ulemanın eserlerinde İmam Ebû Hanîfe’ye ait olduğu söylenen kitapları şu şekilde tesbit etmiştir: Kitâbu’r-Re’y[1]İbn Ebi’l-Avvâm zikretmiştir. jQuery(‘#footnote_plugin_tooltip_2950_9_1’).tooltip({ tip: ‘#footnote_plugin_tooltip_text_2950_9_1’, tipClass: ‘footnote_tooltip’, effect: ‘fade’, predelay: 0, fadeInSpeed: 200, delay: 400, fadeOutSpeed: … Devamını Oku
Ruhsat Müslünmanlığı
İslam kolaylık dinidir. Kur’an’da, “Allah sizin için kolaylık diler, zorluk dilemez”[1]2/el-Bakara, 185. jQuery(‘#footnote_plugin_tooltip_2948_10_1’).tooltip({ tip: ‘#footnote_plugin_tooltip_text_2948_10_1’, tipClass: ‘footnote_tooltip’, effect: ‘fade’, predelay: 0, fadeInSpeed: 200, delay: 400, fadeOutSpeed: 200, position: ‘top center’, relative: true, offset: [-7, 0], }); buyurulmuştur. Efendimiz (s.a.v), de kabilelere gönderdiği görevlilere, “Müjdeleyin, nefret ettirmeyin; kolaylaştırın, zorlaştırmayın”[2]el-Buhârî, “İlm”, 11; Müslim, “Cihâd”, 6… jQuery(‘#footnote_plugin_tooltip_2948_10_2’).tooltip({ tip: ‘#footnote_plugin_tooltip_text_2948_10_2’, tipClass: ‘footnote_tooltip’, effect: ‘fade’, predelay: 0, fadeInSpeed: 200, delay: 400, fadeOutSpeed: 200, position: ‘top center’, relative: true, offset: [-7, 0], }); buyurmuş ve … Devamını Oku
Kabir Azabı
Hz. Adem zamanında ölen ile Hz. Muhammed zamanında ölen aynı azaba mı çekilecek? Daha sonra ölen daha avantajlı mı oluyor?
Her şeyden önce “Allah’ın adaleti” meselesinin basit ölçülerle ele alınamayacağını belirtelim. Bu dünyada 50, 60, bilemediniz 100 senelik bir ömür süresince küfür içinde yaşayanların, bunun karşılığında sonsuz bir azaba çarptırılması hangi maddî/beşerî adalet ölçüsüyle izah edilebilir? Cehennem hayatının kâfirler için de ebedî olmadığını söyleyenlerin bu mülahazayla hareket ettiğini biliyoruz. Ancak burada hesabın yanlış yapıldığını görmek durumundayız.
Konumuza gelirsek, kabirdeki … Devamını Oku
Tartışmak
Modern hayatta Müslümanlar olarak en çok yaptığımız şeyin “tartışmak” olduğunu söylersem abartı yapmış olur muyum? Abartı yaptığımı düşünenler de, hak verenler de olacaktır. Bu hüküm cümlesinin de yeni bir tartışmaya vesile olmaması için araya bir “belki de” eklemek en iyisi. Ama bu bizi, meseleyi hafife alma hatasına düşürmemeli!
Problem birkaç noktada kendini gösteriyor:
Birincisi: Her şeyi, birkaç aşama sonra tartışmaya dönüşeceği açık olan bir konuşma tarzıyla halletmeyi tercih ediyoruz. İbn Teymiyye’nin tabiriyle “münasaha münazarası” değil, “muhasama münazarası” yapıyoruz. Hepimizin … Devamını Oku