Soru: “Bazı alimlere göre Mehdi (inancı) Yahudi kaynaklı. Gerçekten bazı araştırmalar sonucu Yahudiler’de Mehdi inancının çok kuvvetli olduğunu gördüm. Alimler bundan dolayı bu inanışın Yahudiler’den İslam’a geçtiğini söylüyorlar. Bu konuda fikriniz ve düşünceniz nedir?”
Cevap: “Beklenen Mehdi” inancının sadece Yahudilik‘te değil, Sümerler‘den itibaren pek çok kültür ve dinde rastlanan bir husus olduğunun ileri sürüldüğünü biliyoruz. Bunun böyle olması normaldir. Zira geleceğe ümitle bakma eğilim ve arzusu, birey ve toplumların ayakta kalmasını temin eden en önemli moral kaynaklardan birisidir…
Yahudilik‘te “Mehdi” inancı bulunduğunu söyleyen okuyucumun, konuyla ilgili zihin bulandırıcı telkinlerin etkisinde kaldığını belirtmek durumundayım. Zira Yahudilik‘te “Mehdi” değil, “Mesih” inancı mevcuttur.
M.Ö. II. yüzyılda Yahudiler, tarihlerindeki en büyük yıkımlardan birini yaşamıştır. Yunan zulmü altındayken otoritesini iyice kaybetmiş olan Yahudi din adamları, Yahudiler‘in kurtuluşunu temin edecek bir “peygamber”in geleceği fikrini ortaya atmıştır. Yahudiliğin Kutsal Kitap telakkisi, Tora (Tevrat)’a imandan ibaret değildir. Daha önce (2002’nin Nisan’ında) bu köşede üzerinde durmaya çalıştığım gibi Tora dışındaki kitaplar ve hatta Yahudi din bilginlerinin yorumları dahi bağlayıcı unsurlarıdır. Dolayısıyla M.Ö. II. yüzyılda ortaya atılan “Kurtarıcı Mesih” fikri de Yahudiliğin bağlayıcı inanç ilkelerinden birisidir. Onlar, sonradan ortaya attıkları Mesih inancını Tora‘dan refere etmek maksadıyla, Tora‘da pek çok yerde geçen “kral” kelimesini de “Mesih” olarak yorumlamıştır.
Yahudiler‘e göre Mesih, Hz. Davud (a.s)’ın soyundan gelecektir. Onun döneminde İsrailoğulları esaretten kurtulup aydınlık bir döneme kavuşacak, Filistin‘e yerleşerek Mabed‘i yeniden inşa edecek ve Tanrı’nın krallığını kuracaktır. Hatta bazı Rabbiler (Ortodoks Yahudi din adamları), Mesih‘in, Hz. Davud (a.s)’ın yeniden dirilmiş kişiliği olacağını söylerken meşhur Yahudi Teolog Maimonides (Musa b. Meymun) Mesih‘in (peygamberlik yönünden bahsetmeksizin) sadece bir kral olacağını vurgulamıştır.
Hz. İsa (a.s)’ın peygamberliğini de İsrailoğulları, bu özellikleri taşımadığı için inkâr etmiştir. O sıralar Mesih olduğunu ileri süren Theudas gibi Hz. İsa (a.s)’ı da “sahte Mesihlik”le suçlamış ve öldürmeye kalkmışlardır.
Bir noktayı daha belirtelim: Yahudi inancına göre peygamberlik Hz. Musa (a.s) ile bitmiş değildir. Ondan sonra da peygamberler gelmiştir ve gelecektir. Mesih işte bu peygamberler zincirinin son halkasıdır.
Bir sonraki yazıda Hristiyanlık‘ta Mesih inancını görelim.
(Devam edecek)
Milli Gazete – 18 Ekim 2003