Dünya tarihinin herhangi bir döneminde, herhangi bir toplumun inancını ve değerlerini tayin için başkalarının “kutsal kitap” yazdığına dair bir örneğe rastlanabilir mi, bilmiyorum. Cahiliye Arapları, evet, kendi putlarını kendileri yapıyordu, ama başkalarına put ihraç etmek gibi bir alışkanlıkları yoktu. Kendi kutsal kitaplarını kendi elleriyle yazan Ehl-i Kitap, bu yönüyle onlara benzese de (neticede biri tanrısını, diğeri kutsal kitabını imal ediyor çünkü), şimdi onları bir adım daha geride bıraktıklarını söylemek durumundayız: Ehl-i Kitap artık başkalarına da kutsal kitap yazmaya başladı. Onlardan istenen şirkten kurtulmaları iken, onlar kendi kıyametlerine gönüllü yürüyerek kendi şirklerini ihracın peşindeler…
Fethullah hocanın ekibi Dinlerarası diyaloğun yeni ayağını Mardin‘de devreye sokarken dünyaya “barış” çağrıları yapmaya devam ededursun, Mısır‘da neşredilen “el-Usbû” dergisinde yer alan bir haber Ehl-i Kitab‘ın “barış”tan ne anladığını deşifre ediyordu. Haber, bizzat ABD başkanı Bush‘un emriyle toplanan bir komisyon marifetiyle hazırlanan ve 12 ciltte tamamlanması tasarlanan “el-Furkânu’l-Hakk” isimli bir kitap üstüne…
Kitabın çıkan ilk cildi, diğer ciltler hazırlanırken göz önünde bulundurulması gereken hususlar noktasındaki tepki ve tekliflerini almak maksadıyla ABD, İsrail ve çeşitli Avrupa ülkelerindeki belli merkezlere gizlice gönderildi.
Konunun Büyük Ortadoğu Projesi ile ilgisi açık. Ortadoğu‘nun hali hazırına nizamat vermek ve bu bölgeyi yeniden tanımlayıp dizayn etmek gibi “büyük” bir projenin sadece askerî ve ekonomik operasyonlarla hayata geçirilemeyeceğini gören küresel zorbalar, Ortadoğu halklarını bölgeyi bekleyen dönüşüme zihnî olarak da hazırlamak için Müslümanlar‘ın “Kitap” telakkisini, “son ve değişmez ilahî vahiy”den, Kutsal Kitap külliyatının öngörülerine itiraz etmeyen, hatta onları paylaşan anlayışa doğru evriltmek niyetinde.
Sonrası: Kaba kuvvete dayalı her türlü metot kullanılarak sindirilmiş dünyada, Amerikan ve İsrail azgınlığının onayından geçmiş, Yahudi ve Hristiyan değerleri üzerine inşa edilmiş, “güllük gülistanlık” bir “barış” ortamı. Şu kadar ki, bu “barış”, egemenlerin egemenliğinin tescil edildiği, köleleştirilmesi gerekenlere köleliği kabulden başka bir şansın bırakılmadığı bir ortam üzerine kurulacak!
Kutsal Kitap bağlılarının beklediği Mesih şu ana kadar gelmemişse, ancak böyle bir ortamın hazırlanmasını beklediği içindir! Dünya barışını tehdit eden tek “çıban başı” olan Müslümanlar‘ın imanı dönüştürülmedikçe Mesih‘in gelmesi mümkün olmayacak; dolayısıyla “Tanrı Krallığı” bekleyecek demektir!..
Siyonist Haçlılar, dün denecek kadar kısa bir zaman önce İslam topraklarını işgal ederken de, hatta Haçlı seferlerini düzenlerken de aynı hastalıklı ruh hali ile hareket ediyordu. Günümüzde sadece “ambalaj” değişti. “Barbarlara barış, demokrasi ve insan hakları öğretmek için” yapılıyor şimdi yapılanlar!..
Adı geçen derginin haberine göre, kitabı hazırlayan komisyonda, Yahudi ve Hristiyan teologlar dışında CIA ve MOSSAD elemanları da bulunuyormuş. Bir ilgi çekici detay daha: Kitabın ilk cildini Müslümanlar’ın Yahudileştirilmesi ve Hristiyanlaştırılması yolunda olumlu ve güven verici bulan Yahudiler‘den gelen tepkiler şöyleymiş:
- Yayımlanan ciltte Dünya kardeşliğinin tesisinde Yahudiler‘in rolü yeterince vurgulu bir şekilde belirtilmemiş.
- Çıkacak olan ciltlerin en az ikisi özel olarak Yahudiliği ele alıp tanıtmalıymış.
- Kitapta sadece Hristiyanlık değil Yahudilik de müjdelenmeliymiş.
- İki ciltte Hristiyanlık özel olarak tanıtılmalıymış.
- Yine en az iki ciltte İslam‘ın yıkıcı (!) taraflarını işlemeliymiş.
- İki ciltte semavî dinlerin müşterek noktaları işlenmeliymiş.
- İki cildi de Kur’an çalışmalarına tahsis edilmeli, Kur’an‘ın uğradığı tahrifler (!) ve insanları saptırma(!) tarzı anlatılmalıymış.
Kitab-ı Mukaddes külliyatının son halkasını teşkil etmekten başka bir işe yaramayacak olan “el-Furkanu’l-Hakk” isimli bu “müzevver” ve uyduruk kitap konusunda –muhtevası kamuoyuna açıklanmadığı için– aydınlığa kavuşturulması gereken bazı noktalar var: Bir süre önce Enis Soros adlı bir soytarı tarafından aynı adla bir kitap kaleme alınmıştı. (Bu kitabın Arapça versiyonu için http://www.hopeshineministry.com/alforkan%20al7aq.html ve http://www.isonlyway.150m.com/furqan/index.htm, İngilizce versiyonu için de http://www.islam-exposed.org adreslerine bakılabilir.)
Kuveyt‘teki bazı özel okullarda gizlice dağıtıldığını bildiğimiz bu kitap ile “el-Usbû” dergisinin haberine konu olan kitap arasında herhangi bir ilişki var mıdır? Sınırlı bilgilerimiz çerçevesinde ve kayd-ı ihtiyatla bu iki kitap arasında isim benzerliği dışında herhangi bir ilişki bulunmadığını söyleyebiliriz. Zira “el-Usbû” dergisi, sözünü ettiği kitabın –yukarıda da belirtildiği gibi– 12 ciltten müteşekkil olacağını yazıyor. Ayrıca mezkûr dergide, neşredilen ilk ciltte yer alan “Fatiha suresi”nin(!) bazı cümleleri zikrediliyor ki, Soros‘un kitabında bu ismi taşıyan bir “sure”ye(!) rastlanmıyor.
Konuyla ilgili olarak üzerinde durulması gereken diğer boyutları gelecek yazıya bırakalım.
Milli Gazete – 15 Mayıs 2004