Kilise, İncil, Hristiyanlık-3

Ebubekir Sifil2005, Gazete Yazıları, Mayıs 2005

Kutsal Ruh’un mahiyeti

Kilise Hristiyanlığının “üç uknum“unun birini oluşturan Kutsal Ruh‘un mahiyeti hakkında bilinmesi gereken hususları şöyle özetleyebiliriz:

Hristiyan inancındaki “Kutsal Ruh” telakkisinin temelinin “Eski Ahid“e dayandırıldığını biliyoruz. “Başlangıçta Tanrı yeri ve göğü yarattı. Ve yer ıssız ve boştu ve enginin yüzü üzerinde karanlık vardı ve Allah’ın Ruhu suların yüzü üzerinde hareket ediyordu…” (“Tekvin“, 1:1.)

Ancak “Eski Ahid“deki sade ve basit anlatım, “Yeni Ahid“de daha farklı boyutlar kazanır ve bu yeni açılım, soyut ve muğlak ifadelerle izah edilmeye çalışılır.

  1. Yuhanna 14:15-17’de şöyle denir: “Eğer beni seviyorsanız emirlerimi tutarsınız. Ben de Baba’ya yalvaracağım ve o size başka bir Tesellici, hakikat Ruhunu verecektir; ta ki daima sizinle beraber olsun. Onu dünya kabul edemez; çünkü onu görmez ve bilmez, siz onu bilirsiniz, çünkü yanınızda duruyor ve içinizde olacaktır.”
  2. Yuhanna, 15:26: “Baba’dan size göndereceğim Tesellici, Baba’dan çıkan hakikat Ruhu geldiği zaman benim için o şehadet edecektir.”
  3. Yuhanna, 16:7-15: “Bununla beraber ben size hakikati söylüyorum. Benim gitmem sizin için hayırlıdır, çünkü gitmezsem Tesellici size gelmez; fakat gidersem onu size gönderirim. Ve o geldiği zaman günah için, salah için ve hüküm için dünyayı ilzam edecektir. Günah için, çünkü bana iman etmezler. Salah için, çünkü Babama gidiyorum ve artık beni göremezsiniz. Ve hüküm için, çünkü bu dünyanın reisine hükmedilmiştir. Size söyleyecek daha çok şeylerim var, fakat şimdi dayanamazsınız. Fakat o hakikat Ruhu gelince, size her hakikate yol gösterecek; zira kendiliğinden söylemeyecektir; fakat her ne işitirse söyleyecek ve gelecek şeyleri size bildirecektir. O beni taziz edecektir; çünkü benimkinden alacak ve size bildirecektir. Babanın her nesi varsa benimdir; bunun için Benimkinden alacak ve size bildirecektir, dedim.”
  4. Romalılar’a Mektup: “Umut bizi utandırmaz. Çünkü Kutsal ruh aracılığıyla Tanrı’nın sevgisi yüreklerimize bol bol dökülmüştür.”

(Yukarıdaki alıntılarda geçen “Tesellici” ve “Hakikat Ruhu” hakkında bkz. “Modern İslam Düşüncesinin Tenkidi-I, 18 numaralı yazı.)

Bütün bu iktibaslar ve konuyla ilgili Hristiyan kaynakları Kutsal Ruh‘un özellikleri hakkında bize şunları söylüyor:

Hristiyan teolojisine göre Kutsal Ruh, her şeyden önce Baba ve Oğul gibi bir “Sonsuz Tanrı“dır; “Üçlü Birliğin üçüncü Kişisi“dir. (Donald Cobb, “Kutsal Ruh“.)

-O, inanan insanların (Hristiyanlar‘ın) içinde bulunur. Diğer insanların kişilik ve yaşantılarındaki “iyi unsurlar” da Kutsal Ruh‘un onlara serpiştirdiği lütuflar cümlesindendir. (“Ad Gentes“, 9 vd.)

Kutsal Ruh‘un kaynağı Baba‘dır; o, Baba‘dan çıkmıştır.

-Bununla birlikte kimi zaman Baba‘ya, kimi zaman da Oğul‘a nisbet edilir. (Bkz. “Romalılar’a Mektup“, 8:9; “Filipililer’e Mektup“, 1:19.)

-İnsanlara söylediği şeyleri Baba‘dan duymuş olarak söyler.

-Aslında İsa Mesih yeryüzüne insan olarak geldiğinde Kutsal Ruh onun içinde bulunuyordu. (“Resullerin İşleri, 2:33)

-Onun gösterdiği mucizeler de, aslında kendisine “ölçüsüz” biçimde verilmiş olan bu Kutsal Ruh‘un eseriydi.

-Diğer insanlar Kutsal Ruh‘u ondan alırlar. Kutsal Ruh‘u alan insanlar, Mesih‘in sahip olduğu “Oğulluk Ruhu“nu almaktadır. Artık Mesih’in Ruhu bu yolla diğer insanlarda da bulunduğundan yine insan olan Mesih‘in Baba‘sı ile sahip olduğu o ilişkiye onlar da sahip olabiliri. Bunun neticesinde inananlar da Tanrı‘ya, tıpkı Mesih‘in dediği gibi “Abba-Baba” diyebilmektedir. (Donald Cobb, “Kutsal Ruh“)

Bu açıklamalardan da anlaşılacağı gibi İsa Mesih‘in yeryüzü macerası ile Kutsal Ruh arasında kopmaz bir ilişki vardır. Bu ilişki şu şekilde formüle edilebilir:

* Baba, Kendisine bir halk kurtarmayı hükmeder. Erkek ve kadınları, yeni ve kutsallaştırılmış insanlığın üyeleri olmaları için seçer.

* Oğul olan Mesih, Baba’nın isteğini yapmaya gelir. Bir insan olarak doğar ve Baba’nın planladığı bu itaatkâr insan ırkının başı olarak dünyaya gelir. Ve Baba‘nın seçmiş olduğu bu halk için doğruluğu, kutsallığı ve kurtuluşu elde etmeye gelir.

* Kutsal Ruh, İsa Mesih‘in elde etmiş olduğu bu değerleri alarak; imanlıların hayatlarına uygular. Oğul‘un yaptığı ve kazandıklarını alarak bunları Tanrı‘nın halkına uygular. (Donald Cobb, “Kutsal Ruh“)

Bütün bu izahlardan anlaşılan odur ki, İsa Mesih göğe, Baba‘nın sağındaki yerini almaya çıktıktan sonra yeryüzünün idaresi, daha doğrusu inanç/inkâr meselesi sadece Kutsal Ruh‘a kalmış durumdadır. O da İncil yazarlarına ve İsa Mesih‘in temsilcisi Kilise‘ye nüfuz/hulul etmiştir. İncil yazarlarının ve Kilise‘nin yanılmazlığının/masumiyetinin kaynağı budur.

Bütün bunlar “Kutsal Ruh nedir?” sorusuna cevap teşkil ediyor mu diye soracak olursanız, bir Müslüman olarak bu soruyu ancak bizdeki kavramlarla mukayese ederek cevaplayabilirim: Biz, Allah Teala‘nın inayetine, yardımına, lütfuna, rahmet ve merhametine inanırız ki bunlar O’nun birçok “esma-i hüsna”sının tecellileridir. Anlaşıldığına göre Hristiyanlık‘taki Kutsal Ruh kavramı, bütün bunların bir araya getirilip, üstüne de ilahlık vasfının eklendiği bir “soyut mana”ya tekabül etmektedir. O her yerde ve herkeste olabilir, insanları belli bir istikamete yöneltir, destekler, sevk ve idare eder

Bu kadar gizemli,

Bu kadar karmaşık

Ve bu kadar “basit”!

Devam edecek.

Milli Gazete – 17 Mayıs 2005