Hadisçiler “Mezhepsiz” Mi?

Ebubekir Sifil2002, Gazete Yazıları, Hadis İlmi, Kasım 2002, Konularına Göre, Mezhep, Usul

Bir önceki yazıda A.M. Abdülmecîd’den naklen bazı Hadis otoritelerinin Fıkhî tercihleri konusunda birkaç örnek zikretmiştim. Hadis ehlinin bazılarıyla sınırlı olan bu örnekler onların tamamının tavrı hakkında bir fikir verse de, mezhebe intisabı şirk sayanların bu tutumlarını gözden geçirmelerine vesile olur ümidiyle bu konu üzerinde biraz daha durmak istiyorum.

Önceki yazıda, Ehl-i Hadis’in önde gelenlerinden Yahya b. Sa’îd el-Kattân ve Vekî’ b. el-Cerrâh’ın Kûfe/Hanefî ekolüne mütabaatı ile ilgili sözlerini naklettiğim –başta el-Buhârî ve Müslim olmak üzere birçok Hadis imamının hocası olan– Yahya b. Ma’în de bir Hanefî’dir. [1]ez-Zehebî, Ma’rifetu’r-Ruvât, 49

İmam Ahmed b. Hanbel, hakkında sahih hadis bulunmayan bir konuda İmam eş-Şâfi’î’nin görüşüyle fetva vermiştir. [2]İbn Ebî Hâtim, Âdâbu’ş-Şâfi’î, 86; el-Hatîbu’l-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, II, 64-5

İbn Teymiyye’nin, Hadis İmamları’nın mezhebi konusundaki bir soruya verdiği cevap şöyledir: “el-Buhârî ve Ebû Dâvûd, Fıkıh’ta içtihad ehli imamlardır. Müslim, et-Tirmizî, en-Nesâî, İbn Mâce, İbn Huzeyme, Ebû Ya’lâ, el-Bezzâr ve benzerlerine gelince, onlar Ehl-i Hadis’in mezhebi üzeredir. (“Ehl-i Hadis’in mezhebi” ifadesinin ne anlattığı, bir önceki yazıda Ebû Zür’a’dan naklen verilmişti.) Bunlar ulemadan bir tek kişinin mukallidi olmadıkları gibi, mutlak müçtehid de değildirler; eş-Şâfi’î, Ahmed, İshâk, Ebû Ubeyd ve benzeri Hadis İmamları’nın görüşlerine meylederler. Onlar, Iraklılar’ın mezhebindense Hicazlılar’ın mezhebine daha meyillidir. Ebû Dâvûd et-Tayâlisî ise dönem olarak bunların hepsinden daha önce olup, Yahyâ b. Sa’îd el-Kattân, Yezîd b. Hârûn el-Vâsıtî, Abdurrahmân b. Dâvûd, Vekî’ b. el-Cerrâh, Abdullah b. İdrîs, Mu’âz b. Mu’âz, Hafs b. Ğiyâs ve Abdurrahmân b. Mehdî emsali kimselerle aynı tabakadandır (…) ve bunların kimi –Vekî’ ve Yahyâ b. Sa’îd örneğinde olduğu gibi– Ebû Hanîfe, es-Sevrî ve diğer Iraklılar’ın mezhebine, kimi de –Abdurrahmân b. Mehdî gibi– Mâlik ve benzeri Medineliler’in mezhebine meyleder. el-Beyhakî, eş-Şâfi’î’nin mezhebini izlerdi (…) ed-Dârekutnî de eş-Şâfi’î’nin mezhebine meyleder; ancak onu taklid etmede el-Beyhakî derecesinde değildir.

Bununla birlikte el-Beyhakî birçok meselede içtihad sahibidir; ed-Dârekutnî’nin içtihadı ise ondan daha kuvvetlidir.” [3]Mecmûu’l-Fetâvâ, XX, 40-1. Krş. el-Cezâirî, Tevcîhu’n-Nazar, I, 438.

“Çağdaş Hadisçiler” Fıkıh bilmeden Hadis ile amel iddiasının, altından kolay kalkılamayacak bir sikleti yüklenmek olduğunun farkında olmasa da, bu işin ehli, meselenin nezaketinin bilincindedir. İmam Ahmed b. Hanbel’in, “Hadisçiler’de Fıkıh ne kadar da azdır!” şeklindeki sözünün [4]İbn Ebî Ya’lâ, Tabakâtu’l-Hanâbile, I, 329 el-Musannef sahibi Abdürrezzâk hakkında söylendiğini düşünürsek belki meselenin ciddiyetini kavramamız kolaylaşır.Mezhebi şirk olarak görenlerin, son iki yazıda naklettiğim gerçeklerden hareketle bu tavırlarını bir daha gözden geçireceklerini umarım. Esasen onların bu tavırları ne Hadis imamlarından, ne de bizzat hadislerden en küçük bir temele sahip değildir. Acaba bize, mezhebi şirk olarak gören bir Hadis imamı veya bir hadis gösterebilecek durumda mıdırlar? Eğer böyle bir argümana sahip iseler, bunu bize de bildirme lütfunda bulunmalarını beklerim…

(Not: Ebû Ubeyd el-Kâsım b. Sellâm olması gereken isim, bir önceki yazıda Ebû Ubeyd el-Kâsım b. Selâm olarak çıkmış. Düzeltirim.)

Milli Gazete – 30 Kasım 2002

Kaynakça/Dipnot

Kaynakça/Dipnot
1 ez-Zehebî, Ma’rifetu’r-Ruvât, 49
2 İbn Ebî Hâtim, Âdâbu’ş-Şâfi’î, 86; el-Hatîbu’l-Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, II, 64-5
3 Mecmûu’l-Fetâvâ, XX, 40-1. Krş. el-Cezâirî, Tevcîhu’n-Nazar, I, 438.
4 İbn Ebî Ya’lâ, Tabakâtu’l-Hanâbile, I, 329