Kul Hakkı-1

Ebubekir Sifil2005, 2005 Yılı, Aralık 2005, Aralık Ayı 2005 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Soru: İki gayri müslim arasında da kul hakkı olur mu? Hakkı gaspedilen, gaspedenden hakkını ahirette alır mı? Bir gayrimüslimin hakkı bir müslüman tarafından gaspedilirse bu gayri müslim hakkını müslümandan ahirette alabilir mi? Hayvan hakkının hükmü nedir? Kul hakkında olduğu gibi ahirette bunun hesabı sorulur mu? Cevap: Cevaba geçmeden önce bir noktaya değinmekte fayda var: “Kul hakkı” ile “insan hakları” ayrı dünyalara ait iki kavramdır. Modern zamanlarda “insan hakları” anlayışını merkeze alarak “kul hakkı” ile ilgili İslamî nass … Devamını Oku

Şefaat Bahsine Tetimme

Ebubekir Sifil2005, 2005 Yılı, Aralık 2005, Aralık Ayı 2005 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Son iki yazıda üzerinde durduğumuz şefaat meselesi hakkında “Kur’an merkezli” olma iddiasıyla ortalıkta dolaşan bazı yaklaşımlar görüyoruz; şefaati kabul etmenin Kur’an‘la çelişmek, Kur’an‘a iftira etmek, hatta “şirk” koşmak anlamına geldiği ileri sürülüyor, ilgili hadislerin Kur’an‘a aykırı olduğu söyleniyor vs. Evet Kur’an‘da herkesin yaptığının karşılığını göreceği, zerre miktarı hayrın da zerre miktarı şerrin de karşılıksız bırakılmayacağı ve kimsenin kimseye fayda veremeyeceği, bir kısım ayetlerde beyan buyurulmaktadır. Ne var ki bu ayetler ahirette günahkâr mü’minler için şefaat edileceğini ve … Devamını Oku

Tasavvuf-2

Ebubekir Sifil[dosya], 2005, 2005 Yılı, Aralık 2005, Aralık Ayı 2005 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları, Tasavvuf Dosyası

Bir önceki yazıdan devam. Rabıta’yı, müridin, yeni girdiği seyr-ü sülûk sürecinde, her haliyle örnek aldığı üstadını tahayyül ve tasavvuruna yerleştirmek, kendisini ona benzetmeye çalışmak ve onu yokluğundayken yanındaymış gibi düşünerek tavr-u ahvaline ve düşüncelerine çeki düzen vermek olarak anlıyor ve bunda da bir sakınca bulunmadığını düşünüyorum. Fena fi’ş-şeyh de yine bu çerçevede düşünülebilecek bir durumu ifade eder. Kalbî ve zahirî ahvaline çeki-düzen vermek için şeyhinde yok olma ya da rabıta ile onun murakabesi altında bulunduğunu hissetme ihtiyacı … Devamını Oku

Tasavvuf-1

Ebubekir Sifil[dosya], 2005, 2005 Yılı, Aralık 2005, Aralık Ayı 2005 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları, Tasavvuf Dosyası

Soru: Tasavvuf konusunda ne diyorsunuz? Rabıta, fenafil şeyh, şeyhten şefaat veya himmet talep etme, başı sıkıştığında vefat etmiş bir şeyhin ruhaniyetinden yardım talep etme gibi mevzularda şirk tehlikesi var mıdır? Cevap: Ne yazık ki genellikle Tasavvuf denince akla ilk olarak soruda zikredilen hususlar geliyor. Tasavvuf’un bir “ruh disiplini” ve bir “ahlak eğitimi” olduğu ve bu yönüyle insana ve topluma tarih boyunca olduğu gibi günümüzde de çok büyük faydalar sağladığı vakıası ihmale uğruyor. Din’in temel hedefi olan “insan-ı … Devamını Oku

Bir Mezhebe Uymak

Ebubekir Sifil2005, 2005 Yılı, Aralık 2005, Aralık Ayı 2005 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Soru: Bazı kardeşlerimiz herhangi bir mezhebe bağlanmak farzdır diyor. Ama ben biliyorum ki (eğer yanlış biliyorsam lütfen düzeltin) haram, helal, farz, vacip… bu gibi kavramların bize Kur’an ve Sünnetten gelmesi gerekmez mi? Bir insanın böyle bir şeyi ümmetin önüne dayatarak şu şu mezhebi mutlaka takip etmen şarttır yoksa günahkar olursun deme yetki ve hakkı var mıdır? Varsa hangi ayet veya hadise dayanarak bunu yapar? Bir ara okuduğum Yusuf el Kardavinin Fetvalar isimli kitabında her hangi bir mezhebe … Devamını Oku

Kabrin Üstüne Mescit Yapmak

Ebubekir Sifil2005, 2005 Yılı, Aralık 2005, Aralık Ayı 2005 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Soru: Eskiden mezar oylan bir yere mescit yapmak veya mevcut bir mescidi böyle bir yeri içine alacak şekilde genişletmek caiz midir? Cevap: Araştırabildiğim kadarıyla bu meselede mezheplerin hükümleri aşağıda görüleceği üzere hemen hemen aynıdır: ed-Dürrü’l-Muhtâr‘da şöyle denir: “Meyyit çürüyüp toprak olduktan sonra mezar yerinin üzerine ekin ekmek ve bina yapmak da caizdir.”[1]İbn Âbidîn, III; 493-4. et-Tahtâvî de Merâkı’l-Felâh sahibinin, “Ölü çürüyüp toprak olmuşsa, başkasının onun kabrine defni caiz olur” sözünün altında şöyle der: “Başkasının kabrine defni caizdir. … Devamını Oku

Cennet ve Cehennem’in Ebedîliği

Ebubekir Sifil2005, 2005 Yılı, Aralık 2005, Aralık Ayı 2005 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Soru: İslam inancına göre ahiret hayatı ebedidir (gerek cennette, gerekse cehennemde).Yani öldükten sonra bizi sonsuz bir hayat bekliyor, Allah-ü Teala‘nın da ezeli ve ebedi varlığını göz önünde bulundurunca, sonsuz olan varlıkların sayısı artmış olmuyor mu? Yani bizim varlığımız da tanrının varlığı gibi (gibi denmesi ne kadar doğru bilemiyorum) ebedi mi olacak?” Cevap: Cennet‘in de, Cehennem‘in de varlığı ebedî olarak devam edecektir. Kur’an ve Sünnet nassları, hem Cennet‘in, hem de Cehennem‘in şu anda mevcut olduğunu, kıyamet, haşir ve … Devamını Oku

Esma-i Hüsna-2

Ebubekir Sifil2005, 2005 Yılı, Aralık 2005, Aralık Ayı 2005 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Öyle anlaşılıyor ki İslamoğlu‘nun Esma-i Hüsna meselesiyle ilgili görüşlerinin tamamı, hazırlamakta olduğu çalışma yayımlanınca ortaya çıkacak. Ancak 59/el-Haşr, 24 ayeti üzerinde konuşurken söyledikleri, Esma-i Hüsna konusundaki görüşlerinin hangi noktadan hareket ettiği ve nasıl bir istikamete gideceği konusunda önemli ipuçları veriyor. et-Tirmizî rivayetinde tadad edilen Esma cümlesinden birçoğunun (26’sının) Kur’an‘da yer almadığı, Kur’an‘da yer alan Esma‘nın birçoğunun da (yine 26’sının) bu Esma içinde bulunmadığını, rivayette bu isimler hakkında geçen “ihsa” tabirinin “saymak” dışında pek çok anlama geldiğini söyleyen … Devamını Oku

Esma-i Hüsna-1

Ebubekir Sifil2005, 2005 Yılı, Aralık 2005, Aralık Ayı 2005 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Soru: Metni buraya alamayacağım kadar uzun bir soruda, Mustafa İslamoğlu‘nun Esma-i Hüsna ile ilgili olarak şöyle dediği zikrediliyor: “Allah Teala’nın 99 ismi vardır; kim bunları “ihsa ederse“ cennete gider” hadisi sahihtir; el-Buhârî ve Müslim tarafından –99 isim sayılmaksızın– rivayet edilmiştir. Esma-i Hüsna, et-Tirmizî ve İbn Mâce rivayetlerinde sayılmıştır. İbn Mâce rivayeti zayıftır. et-Tirmizî rivayetinde Esma-i Hüsna‘nın sayıldığı kısım ise “müdrec”dir. Ayrıca hadiste geçen “kim ihsa ederse” ifadesi, “kim bunları ezberler ve zikrederse” değil, hayatına aktarırsa, ahlaka dönüştürürse… … Devamını Oku

Bid’at Fırkalar

Ebubekir Sifil2005, 2005 Yılı, Aralık 2005, Aralık Ayı 2005 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Soru: Şiiler, Bahailer, İsmaililer, Reşat Halifeciler, Vahhabiler, Hariciler, Mutezile, Cebriye ve reformist-modernistlerin hükümleri nedir? Bunlardan küfrüne hükmolunan mezhepler var mıdır? Varsa niçin? Küfrüne hükmedilmeyenlerin hükmü nedir? Bir süre cehennemde yanıp sonra cennete girme gibi bir şey mi? Cevap: Öncelikle soru sahibini, “bid’at fırka” kavramını hayata tetabuk ettirerek ele alan yaklaşımından ötürü kutladığımı belirteyim. Zira “bir’at fırka” kavramı yaygın olarak tarih içinde olup-bitmiş olgular ve devrini tamamlayıp tarihe mal olmuş oluşumlar için kullanılır, günümüze tatbik edilmez ve tabii … Devamını Oku