İlim Talebi

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Mart 2004

Bundan bir süre önce e-posta adresime yazan bir kardeşim, bir grup arkadaşıyla birlikte Usul-i Fıkıh, Usul-i Hadis ve Usul-i Tefsir okumak istediklerini belirterek benden eser tavsiyesi istedi. Ben de cevaben yaş ortalamalarını, tahsil ve eğitim durumlarını bildirmeleri halinde eser seçiminde daha isabetli davranabileceğimi yazdım. Gelen cevap üzerine de Türkçe‘de bulunan birkaç eser ismi verdikten sonra Arapça bazı kaynakların adını sıraladım. Bunun üzerine aynı kardeşimden gelen cevap karşısında doğrusu ne söyleyeceğimi bilemedim. Onun için de şu ana kadar … Devamını Oku

Gerçek Bir İslam Alimi-2

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Mart 2004

Oğlu Tâcuddîn es-Sükbî’nin Tabakâku’ş-Şâfi’iyye‘de zikrettiğine göre babası Takiyyuddîn es-Sübkî, ömrünün sonlarına doğru Kur’an tilaveti ve murakebeye yönelmiş, münazarayı terk etmişti. Geceleri uyuma adeti yoktu. Gündüz –resmî işlerinden ve diğer ilmî meşgaleleri ile ibadetlerden arta kalan zamanlarda– uyurdu. Oğluna da özellikle gecenin ikinci yarısını uykuyla geçirmemesini, fuzuli bir işle uğraşarak da olsa seher vaktine uyanık girmesini öğütlemişti. Bir gece ders arkadaşları oğul es-Sübkî‘ye, babasının o ünlü münazaralarından birisine tanık olmak istediklerini söylediler. Babasına bu talebi iletince kabul etti … Devamını Oku

Gerçek Bir İslam Alimi

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Mart 2004

Bugünlerde Fetâvâ‘sıyla haşır-neşir olduğum Takiyyüddîn Ebu’l-Hasan Ali b. Abdilkâfî es-Sübkî eş-Şâfi’î‘den bahsedeceğim bu yazıda teberrüken. Hal ve kaliyle kendisinden sonrakilere gerçekten “numune-i imtisal” oluşturan bu alim hakkında bende uyanan çağrışımları paylaşmak belki sizi de yaşamakta olduğumuz hareketli gündemden biraz olsun sıyıracaktır. es-Süyûtî‘nin, Hadis, Fıkıh ve Arap dili sahalarında içtihad mertebesine yükseldiğini söylediği (Kitâbu’t-Tahdîs bi Ni’metillâh, s. 205) Takiyyüddîn es-Sübkî (v.756/1355)’nin tek özelliği, İslamî ilimlerin hemen her sahasında kendisi gibi örnek bir alim olan oğlu Tâcuddîn Abdülvehhâb es-Sübkî‘nin, … Devamını Oku

Değişimi Kabullenmek, “Nesneleşmeyi”i Kabul Etmektir

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Mart 2004

Bizim için bugün, aidiyetlerinden, mensubiyetlerinden, kimliğinden ve “kendisi olmak“tan vaz geçmenin adıdır “değişim“. Bu gönüllü kabulleniş, “bir evden öbürüne taşınmak” kadar basit bir metaforla izah edilemez. Herhangi bir değerler sisteminin bağlıları için bir başka değerler sistemini benimsemek sıradan bir faaliyet olarak görülebilir. Zira netice itibariyle yapılan, aynı doğru parçası üzerinde “yatay” bir hareketten ibarettir. Profan/maddeci değer yargılarının ağıyla örülü bir dünyanın sakinleri için böyle bir devinim asla terakki/”kemal”e doğru seyir içermez. Mutlak hakikat ile varoluşsal bir ilişki … Devamını Oku

Değişim

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Mart 2004

“Çağa ayak uydurma”nın varoluşsal bir zorunluluk olduğuna inananlar nezdinde “değişim“in mutlaklığı tartışma kabul etmez bir hakikattir!. Değil mi ki Mecelle de “Ezmânın tegayyürü ile ahkâmın tebeddülü inkâr olunamaz” diyor?! Acaba “değişim“e bu ölçüde iman edenler “aleme rezil olmayalım” psikolojisi dışında bu imanı dayandırabilecek “hakiki” bir gerekçe bulabilmişler midir? Peygamberlerin, ilahî hakikatleri tebliğ için gönderildikleri toplumların en bariz vasfını “değişime iman etmiş olmak” olarak tesbit etmek sanırım yanlış olmaz. Elbette herkesin (ya da çoğunluğun) “hakikat“i dışlayan kabulleri ile … Devamını Oku

Akıntıya Yürek Çekmek

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Mart 2004

Kur’an‘ın birçok ayetinde –başka ayetlerde zikredilen diğer temel inanç umdeleri zikredilmeksizin– söz gelimi sadece Allah‘a, veya Allah’a ve ahiret gününe imandan söz edilmesinin birçok çağdaş “müfessir” için “mezillet” (ayakların kaydığı yer) oluşturduğunu ibretle görüyoruz. Oysa bu gibi yerlerde “zikru’l-cüz’ iradetu’l-küll” (parça zikredilerek bütünün kast edilmesi) söz konusudur. Kur’an‘ın tümü üzerinde gerçekleştirilecek bir istikra (tümevarım) faaliyeti bunun böyle olduğunu başka delile ihtiyaç bırakmayacak tarzda ortaya koyar… Modern İslam anlayışının “amentü”sünde en merkezî yeri tutan “değişime iman” ilkesi bir … Devamını Oku

Yanılmışım, Devam Edeceğiz

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Mart 2004

Bir önceki yazıda muhterem Hilmi Yavuz‘un, eleştirilere cevap vermeye devam edeceğini söylediği halde hafta içi farklı bir konu işlediğini belirtmiş, Cumartesi günü de, artık cevap vermeyi sürdürmeyeceği düşüncesiyle “cevaba cevap” sadedinde birinci yazıyı yazmıştım. Ancak geçtiğimiz Pazar günü Yavuz konuya tekrar döndü ve eleştirilerle ilgili ikinci yazıyı yazdı. Anlaşılan Yavuz, bize hafta sonları randevu vermeyi tercih edecek. Öyleyse  cevabî yazıları bitene kadar bir süre bekleyeceğiz. Ama izninizle Cumartesi günü ele aldığım konuyu bitirmek istiyorum. Cumartesi günkü yazıyı, … Devamını Oku

Yarıda Bırakılan Tartışma

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Mart 2004

“Terakki, Örfi Hukuk, Sekülarite” başlığı altında bu köşede okuduğunuz 5 yazı, Zaman‘dan muhterem Hilmi Yavuz‘un, “İslam Terakkiye Mani midir?” başlığıyla yazdığı yazılara cevaben kaleme alınmıştı. 29 Şubat tarihli, “İslam Terakkiye Mani midir?: Eleştiriler ve Cevaplar (1)” başlıklı yazısında Yavuz, “Hemen belirtmeliyim ki, genellikle bu konularda yazdığım yazılara karşı, muhatap olmak durumunda kaldığım alışılagelmiş seviyesizlik örneklerine rastlamadım bu tepkilerde. Tam tersine, son derece seviyeli bir tartışmaya yol açtıkları için teşekkürü borç bilirim kendilerine” diyerek kendisinden beklenen tepkiyi ortaya … Devamını Oku

Maslahat

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Mart 2004

İslam’ın modernizasyonu –ya da “İslam ve değişim“– başlıklı hemen her çalışmada “merkezî” bir yer tutan bir kavram “maslahat“. Öyle ki, Kur’an ve Sünnet‘te yar alan somut hükümlerin “İslam adına” devre dışı bırakılması operasyonları dahi bu kavram üzerinden yürütülüyor. Özellikle Malikî ve Hanbelîler tarafından kabul edildiğini bildiğimiz “maslahat“ın gerçekten böyle bir gücü var mıdır ve adı anılan mezheplerde ona böyle bir fonksiyon yüklenmiş midir? Bilinenin tekrarı olsa da –muhterem Hilmi Yavuz‘un yaklaşımı hakkında yazdıklarıma da sıcağı sıcağına bir … Devamını Oku

Terakki, Örfî Hukuk, Sekülarite-5

Ebubekir Sifil2004, Gazete Yazıları, Mart 2004

Hilmi Yavuz‘un, İslam’ın modernizasyonu bağlamında söylediklerini desteklemek için ileri sürdüğü argümanların tartışmasını sürdürüyoruz: “Rey ile içtihad edilen hukuki konularda ittifak manasına gelen İcma ve Kıyas’ın yanı sıra, tali Fıkıh kaynakları da (örf ve adet; istihsan; istıslah; istishab; sedd–i zerayi) İslam hukukunun değişmeye ve yenileşmeye açık olduğunu gösterir.” İslam Fıkhı‘nın değişime açık bıraktığı alan konusunda örf, adet, istihsan… vb. tali delillerin elverişli zemin teşkil ettiği yaklaşımı yabancı değil, ama itiraf edeyim ki bu sahada İcma ve Kıyas delillerinin … Devamını Oku