Batı dünyasında ağırlıklı olarak 18. yüzyıldan itibaren kendisini hissettirmeye başlayan ve son iki yüzyılda akıl almaz bir hızla gelişerek bugün gelinen noktada küresel egemenliğini pekiştirmiş bulunan modern bilim ve teknoloji hareketi İslam dünyasının kelimenin tam anlamıyla “aklını başından aldı.” Müslüman aydınlarda bir “kimlik krizi” tarzında ortaya çıkan “öykünmeci” tavır, adına İslam Modernizmi’ni dediğimiz hareketin ateşleyicisi oldu ki, bu hareket bir cümleyle “yanlış teşhise yanlış tedavi” olarak özetlenebilir. Batı’lı “beyaz adam”ın, insanın ve tabiatın sömürülmesi temeline oturttuğu modern … Devamını Oku