FETÖ vesilesiyle bir kere daha gündeme gelen ve çift taraflı istismar edilen “Mehdîlik” meselesi hakkında açıklama yapma zarureti hâsıl oldu
Mezhep Savaşı Çığırtkanlığı
Enformasyon çağında olduğumuz söylenir ya sık sık; maruz bulunduğumuz duruma bakınca, bunu, başına olumsuzluk belirten ekle “dezenformasyon” şeklinde anlamak gerekir aslında. Enformasyon “propaganda”ya dönüşünce “stratejik” bir mahiyet kazanıyor zira. Ve yaşadığımız, bu anlamda tam anlamıyla bir “maruz kalma” durumu… Evet, yıllardır dilim döndüğünce üç çağdaş bid’at akımın -Modernizm, Vehhâbizm ve Şiizm- İslam coğrafyası -ve o çerçevede ülkemiz- için tehdit oluşturduğunu söylüyorum ve söylediklerimin arkasındayım. Bunlar arasında Şiizm’in altını kalın çizgilerle çizmemiz gerekiyor. Gerekiyor, zira İran’ın, ülkemizde ve … Devamını Oku
Abdullah b. Sebe’
Hz. Osman (r.a) döneminde Müslüman olmuş görünen bu Yemen yahudisi, üçüncü halifenin şehit edilişiyle başlayan ve İslam tarihinde silinmez izler bırakan “fitne” sürecinin baş aktörlerinden birisi, hatta belki birincisidir. Rafızîlik ideolojisinin temel- lerini, ilk olarak bu zatın propaganda ettiği fikirlerde buluyoruz. Bu bakımdan Abdullah b. Sebe’i tanımadan Râfızîliği tanımak ve anlamak mümkün değildir. Râfızîliğe karakterini veren en temel unsurlar onun temelini attığı binanın yapıtaşlarıdır. Tıpkı Hristiyanlığın kurucusu Pavlus (St. Paul) gibi o da döneminde ortaya çıkan gelişmeleri, … Devamını Oku
Ehl-i Sünnet Müslümanlığın Kendisidir
Ehl-i sünnet anlayışına yönelik yapılan itirazların asıl amacı sizce nedir? Sahabe asrından sonra İslam fütuhatı genişlemeye başladı. Farklı kültürlerden ve dinlerden kitleler halinde İslam’a girişler başladı. Bir taraftan farklı kültürler ve dinlerin, bir taraftan içerideki bir takım arızalı anlayışların, yapıların etkisi ile Sahabe Asrı’nın sonlarına doğru sahabenin hiç görmediği, duymadığı bir takım fikirler, görüşler duyulmaya, görülmeye başlandı. Dolayısıyla Ehl-i sünnet dışı, Ehl-i sünnet’e aykırı fikirlerin, görüşlerin tarihi o zaman dilimine kadar gider. O zaman, sahabenin genç kuşağı hayattaydı … Devamını Oku
Hangi Humeyni? – II
Humeyni’nin “muhalifler” hakkında söylediklerini aktarmaya devam ediyoruz: “(…) Bizim dışımızdakiler (İmâmiyye mezhebine mensup olmayanlar, E.S) “müslüman” olsalar bile bizim kardeşlerimiz değildir. Dolayısıyla (yukarıda zikrettiğimiz) o rivayetler, diğer rivayetlerde geçen “müslüman” tabirini açıklamaktadır. Buna göre gıybetin haramlığı, diğerleriyle islamî-imanî kardeşlik bağı bulunan “müslüman”a mahsustur… “(…) İlgili rivayetlere insafla bakan kimsenin, onların gıybetini yapmanın haramlığına delalet etmediklerinden şüphe etmesi uygun değildir. Hatta ilgili delillerin tamamının bir arada değerlendirilmesi durumunda, bu delillerin zahirinin, ancak “hak imamlara dost olan mü’min”in gıybetinin … Devamını Oku
Hangi Humeyni – I
Şia, şartlara göre kâh askerî marşlar, kâh kardeşlik türküleri eşliğinde İslam Dünyası’ndaki yayılmasına devam ederken, gözünü diktiği coğrafyalarda kendisine yakın bulduğu yerel unsurlarla çok yönlü işbirlikleri tesisini de büyük bir ustalıkla sürdürüyor. Hatta ABD ve Batılı ülkelerle başından beri el altından yürüttüğü ilişkileri son süreçte “göstere göstere” sürdürmekte bir sakınca görmüyor. Son birkaç gündür Yemen’de karşılaştığı “hesap dışı” durumun makro planda İran’ın İslam Dünyası’ndaki yayılmacı politikalarına radikal bir etki yapacağını –en azından kısa vadede– beklemek hayalcilik olacaktır… … Devamını Oku
İmamiyye Şiası, Akaid, Ümmetin Birliği, Mezhepçilik Vesaire-1
İslam bir “ideoloji” değil, “Din”dir. “Din günü”nde kişi, “hangi dinden” olduğuna bakılarak muamele görecek. Allahu a’lem, kıyamet gününün Kur’an’da “din günü” olarak zikredilmesinin sebeplerinden birisi bu. Din’in temeli “akaid”dir. Akaid’in sıhhati, din ile tedeyyünün sıhhatini, akidenin fesadı, tedeyyünün fesadını müstelzimdir. Bir başka ifadeyle söylersek, akaidini kendi hevasına göre tanzim eden kişi, herhangi bir dinin müntesibi olduğunu iddia edemez. Etse de ciddiye alınmaz. İtikadî ayrışmalar mahiyet olarak ictihadî ihtilaflar gibi değildir. İctihadî ihtilaflarda kişi, detayları ilgili kitaplarda bulunan … Devamını Oku
Bazı Kardeşlerimiz Aklını Başına Alana Kadar Yazacağım
Tarih boyunca olduğu gibi bugün de Şia İslam Ümmet’inin “azınlık” bir kesimini teşkil ediyor. Dinden çıktığı sadece Ehl-i Sünnet tarafından değil, diğer şiiler tarafından da itiraf edilen Batınî fırkaları da hesaptan düşersek Şia’nın gerçek ağırlığının, bugünün dünyasında sahip olduğu özgül ağırlıktan çok daha az olduğu görülecektir. Öte yandan özellikle gençler arasında etkisini gittikçe artırdığı gözlenen Vehhabi propagandası da denklemin diğer kısmını oluşturuyor. Bu fırkanın da –Kerrâmiyye gibi fırkaların devamı olduğunu dikkate alarak söylersek– özgül ağırlığıyla gerçek ağırlığı … Devamını Oku
Şii Yayılmacılığı
İran bir taraftan bölgede inisiyatif ve etki alanını genişletmeye dönük politikalar izlerken, diğer yandan kadim ve genetik Sünni düşmanlığı refleksiyle Şii karakterli yayılmacı politika dip dalga halinde ilerliyor. Oysa düz mantıkla bakınca bölge ve dünya ölçeğinde İran’ın İslam Dünyası’nın desteğine ciddi biçimde ihtiyacı var. Hal böyleyken “mezhep ihracı” faaliyetinin hız kesmeden, hatta ivme kazanarak devam etmesi ilk bakışta çelişki gibi görünüyor. İzleyebildiğim kadarıyla tek bir uydu kanalında 20 civarında Şiilik propagandası yapan televizyon var. İzleyemediklerim de hesaba … Devamını Oku