Evreni belli bir düzen/fıtrat içinde yaratan Yüce Allah, insanı da o evrenin bir parçası olarak yaratmıştır. Bu anlamda evrenin fıtratı ile insanın fıtratı arasında kopmaz bir ilişki vardır. “Fa-ta-ra” kelimesinin Kur’an’daki kullanımlarına baktığımızda bu ilişkiyi çarpıcı biçimde müşahede ederiz. Kur’an-ı Kerim’de göklerin ve yerin yaratılışı bağlamında geçen bu kelime (“fatara”)[1]6/el-En’âm, 79; 21/el-Enbiyâ, 56., aynı zamanda insanın yaratılışı bağlamında da geçmektedir.[2]11/Hûd, 51; 17/el-İsrâ, 51; 30/er-Rûm, 30; 36/Yâ-Sîn, 22; 43/ez-Zuhruf, 27. Bu anlatımlar, insan ile evren arasındaki ontolojik bağı dikkatimize … Devamını Oku
Ahir Zaman Deyip Geçmeyin!
Rıhle’nin son (8.) sayısı, dosya konusu olarak “ahir zaman”ı seçmişti. Ahir zaman dendiğinde akla gelen hususları –herhangi bir noktayı dışarıda bırakmamaya özen göstererek– ele almaya gayret ettik. Vurgulamaya çalıştığımız temel nokta şuydu: Ahir zaman öyle bir zaman dilimidir ki, anormalliklerin normal, normalliğin anormal olarak algılanması bu zaman diliminin en önemli özelliklerindendir. Efendimiz (s.a.v)’den, bu noktayı dikkatlerimize sunan pek çok hadis nakledilmiştir. Bunlardan birisinde “kişinin mü’min olarak sabahlayıp kâfir olarak akşama gireceği ve mü’min olarak akşamlayıp kâfir olarak … Devamını Oku