Modern zamanlarda Ümmet’in yaşadığı arızalardan birisi de ilim ve alim konusundaki hassasiyet kaybıdır. Yaşadığımız durumun bir “arıza” olduğunu fark edemiyorsak, bu alanda oluşan boşluğu –kaçınılmaz olarak– farklı unsurların doldurmuş bulunmasındandır. Tasavvurumuzdaki kırılmanın da, rahmet ve bereketin hayatımızı büyük ölçüde terk etmesinin de izahı burada yatmaktadır. Son zamanlarda dikkatimi çeken bir hususa getirmek istiyorum sözü: Bu köşeyi takip edenler, zaman zaman “iç muhasebe” kabilinden, bazı alimler hakkında bir kısım tesbitlere yer verdiğimi biliyor. İmam el-Gazzâlî ve onun İhyâ’sı … Devamını Oku
İmam el-Gazzâlî’den Emile Boutroux’ya
Tıpkı İmam el-Eş’arî‘nin kulun iradesini inkâr ettiği iddiasında olduğu gibi, İmam el-Gazzâlî‘den önceki Eş’arî kelamcıların, “sebep-sonuç ilişkisi“ni reddettiği tarzındaki genel kabulün de, üzerinde ciddiyetle çalışıldığında aksi ortaya konabilecek hususlardan olduğunu belirterek “zorunsuzluk” meselesi üzerine kaleme alınmış iki çalışmadan bahsedeceğim bugün. Ancak önce kavramı biraz açalım: “Zorunsuzluk“, sebep-sonuç ilişkisinin her zaman ve her hal-u kârda aynı şekilde cereyan etmeyebileceğini anlatıyor. Tıpkı İmam el-Gazzâlî gibi E. Boutroux da (1845-1921) “sebep-sonuç ilişkisi“nin “aşkın kudret“in müdahalesine açık bir zemin olduğunu söylüyor … Devamını Oku