Uhrevî cezanın dereceleri

Ebubekir Sifil2006, 2006 Yılı, Gazete Yazıları, Ocak 2006, Ocak Ayı 2006 OS, Okuyucu Soruları

Soru:

Ahiretteki cezaları bakımından ateistler, deistler ve agnostikler bir midir? Bir ömür takvalı bir hayat yaşayıp son anda kafir olarak ölenle hayatı boyunca küfür içinde yaşayan insanın ahiretteki cezası bir midir? Sonradan dinden çıkanların dindar olarak yaşadıkları dönemdeki hasenatlarının karşılığı ahirette verilecek mi?

Cevap:

Cehennemliklerin cehennemde görecekleri azabın derecesi, dünyadayken yaşadıkları hayatın mahiyeti ile doğrudan ilişkilidir. Bu husus Kur’an’da şöyle dile getirilmiştir: “İşlediklerine karşılık her birinin dereceleri vardır. Rabbin, onların işlediklerinden habersiz değildir.”[1]6/el-En’âm, 132. Bir diğer ayette de şöyle buyurulur: “İşlediklerinden ötürü herkesin bir derecesi vardır. Herkese işlediklerinin karşılığı ödenir; kendilerine haksızlık yapılmaz.”[2]46/el-Ahkâf, 19.

Bu ayetlerin tefsiri mahiyetindeki birtakım rivayetlerde cehennem azabının, cehennemliklerin bu dünyadaki tutum ve gidişatları ile mütenasip olacağı açık bir şekilde ifade buyurulmuştur. Bunlardan birisi şöyledir: “Şüphesiz ki Cehennem ateşi, cehennemliklerden kimisini topuklarına, kimisini dizlerine, kimisini kalçasına ve kimisini de köprücük kemiğine kadar alacaktır.”[3]Müslim, “Cennet”, 33; Ahmed b. Hanbel, V, 10, 8; el-Hâkim, IV, 629; et-Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr, VII, 214, 33…

Bir diğer rivayet de şöyledir: “Kıyamet günü Cehennem ehlinden, azabı en hafif olan kimsenin[4]Başka rivayetlerde bu kimsenin Ebû Tâlib olduğu tasrih edilmiştir. ayaklarının altına iki kor konacak[5]Bir diğer rivayette, “iki nalin giyecek” şeklindedir., onlar(ın sıcaklığın)dan beyni kaynayacak.”[6]el-Buhârî, “Rikâk”, 51; Müslim, “İmân”, 365; et-Tirmizî, “Cehennem”, 14; Ahmed b. Hanbel, I, 290, 5…; el-Hâkim, IV, 264-5…

Cehennemliklerin göreceği azabın, şiddet ve derece itibariyle farklı olacağına dikkat çeken İbn Hacer şöyle der: “Kâfirlerin göreceği azabın birbirinden farklı olmasına gelince, bunda şüphe yoktur. Buna, “Muhakkak ki münafıklar ateşin en alt tabakasındadırlar”[7]4/en-Nisâ, 145. ayeti delalet eder. Keza “Cehennem ehlinden azabı en hafif olan kimse…” hadisi de daha önce geçmişti…”[8]İbn Hacer, Fethu’l-Bârî, XI, 424.

Kişi hayatı nasıl yaşamış olursa olsun –Allah’a sığınırız– küfür üzere ölmüşse, ameli boşa gitmiştir; yaptığı hiçbir amelin ve hayrın ebedî olarak azap görmesine mani olması söz konusu değildir.

Kur’an’da, kişinin amellerini boşa çıkaran birçok fiil zikredilmiştir. Bunların belli başlıları dinden dönmek ve bu hal (küfür ve şirk) üzere ölmek[9]Bkz. 2/el-Bakara, 217; 5/el-Mâide, 5; 39/ez-Zümer, 65…, Allah Teala’nın indirdiği hükümleri beğenmemek/çirkin görmek[10]47/Muhammed, 9., gazab-ı ilahîyi celb edecek şeylerin peşine düşmek ve raza-yı ilahînin bulunduğu şeyleri çirkin görmek[11]47/Muhammed, 28., Allah Teala’nın ayetlerini inkâr etmek, peygamberleri ve adaleti emredenleri öldürmek[12]3/Âl-i İmrân, 21-2., ikiyüzlülük, münafıklık etmek[13]9/et-Tevbe, 69, Hz. Peygamber (s.a.v)’e saygısızlık etmek[14]49/el-Hucurât, 2. gibi fiillerdir.

Bir ömür boyu küfür üzere yaşamış ve bu halde ölmüş kimse ile hayatının bir döneminde imanlı yaşayıp, bilahare irtidat etmiş ve kâfir olarak ölmüş kimsenin cehennemde ebedî kalacağı konusunda herhangi bir şüphe yoktur. Ancak bunların göreceği azabın şiddeti ve derecesi bu dünyada İslam’a ve Müslümanlar’a karşı tutumları ve ne tür bir hayat yaşadıkları ile bağlantılıdır. Kâfirin zalimi ile mazlumu, hırsızı ve katili ile dürüstü ve maktulü azapta bir olmaz. Vallahu a’lem.

Milli Gazete – 16 Ocak 2006

Kaynakça/Dipnot

Kaynakça/Dipnot
1 6/el-En’âm, 132.
2 46/el-Ahkâf, 19.
3 Müslim, “Cennet”, 33; Ahmed b. Hanbel, V, 10, 8; el-Hâkim, IV, 629; et-Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr, VII, 214, 33…
4 Başka rivayetlerde bu kimsenin Ebû Tâlib olduğu tasrih edilmiştir.
5 Bir diğer rivayette, “iki nalin giyecek” şeklindedir.
6 el-Buhârî, “Rikâk”, 51; Müslim, “İmân”, 365; et-Tirmizî, “Cehennem”, 14; Ahmed b. Hanbel, I, 290, 5…; el-Hâkim, IV, 264-5…
7 4/en-Nisâ, 145.
8 İbn Hacer, Fethu’l-Bârî, XI, 424.
9 Bkz. 2/el-Bakara, 217; 5/el-Mâide, 5; 39/ez-Zümer, 65…
10 47/Muhammed, 9.
11 47/Muhammed, 28.
12 3/Âl-i İmrân, 21-2.
13 9/et-Tevbe, 69
14 49/el-Hucurât, 2.