Rahip Bahira Olayı-2

Ebubekir Sifil2007, 2007 Yılı, Ekim 2007, Ekim Ayı 2007 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Mukaddime kabilinden olmak üzere konuya şu kaideyi hatırlatarak başlayalım: Herhangi bir rivayet tenkit konusu yapılacaksa önce senedine bakılır. Eğer sened itimada şayan ise metne geçilir. Sened itimada şayan değilse metin üzerinde durmaya da gerek yoktur. Zira metin bize ne kadar makul, doğru ve kabule şayan gelirse gelsin, şayet itimat edilecek bir senedden mahrum ise, ona “hadis” değeri atfetmek doğru değildir.

Rahip Bahira hadisesi özeline gelince, bu konuda daha önce Arap aleminde de itirazcı yaklaşımlar bulunduğunu biliyoruz. Bunların bir kısmı sened, bir kısmı da metin cihetindendir. Bu yazının konusunu teşkil eden çalışmanın sahibi de meseleye aynı şekilde yaklaşmış ve hadisenin senedinin “çürük” olduğunu söylemiştir.

O halde önce seneden başlayalım:

Rahib Bahira hadisesini et-Tirmizî[1]et-Tirmizî, “Menâkıb”, 24., el-Hâkim[2]el-Hâkim, el-Müstedrek, II, 615-6., İbn Sa’d[3]İbn Sa’d, et-Tabakâtu’l-Kübrâ, I, 57., Ebû Nu’aym[4]Delâilu’n-Nübüvve, 170 vd., el-Beyhakî[5]Delâilu’n-Nübüvve, II, 24 vd., İbn Asâkir[6]İbn Asâkir, Târîhu Dimaşk, III, 5 vd. ve daha başkaları Hz. Ali, Ebû Musa el-Eş’arî, Abdullah b. Ebzâ, Abdullah b. Muhammed b. Akîl (Allah hepsinden razı olsun) ve daha başkaları kanalıyla rivayet etmişlerdir.[7]Muhammed b. Yusuf es-Sâlihî, Sübülü’l-Hüdâ ve’r-Reşâd, II, 188 vd. et-Tirmizî bu rivayet hakkında “hasen garibdir” demiştir.

Buradaki “garabet”[8]Bu bir Usul-i Hadis terimidir ve seneddeki ravilerden bir veya bir kaçının rivayetin aktarımında tek kaldığını anlatır. Yani bu tabir, doğrudan hadisin sıhhat ve zaafını anlatmaz. “Kurâd” isimli ravinin senedde tek kaldığını anlatıyor olmalıdır. Her he kadar metinde, vakıaya aykırı bir kısım bulunması dolayısıyla ez-Zehebî tarafından “uydurma ve batıl” olarak tavsif edilmiş ise de, doğrusu sadece o kısmın hatalı kabul edilmesidir. Zira el-Beyhakî, İbn Hacer ve daha başkalarının da vurguladığı gibi Rahip Bahira hadisesi ehl-i siyer arasında bilinen, meşhur bir hadisedir.

Bu sebeple ed-Dimyâtî[9]es-Sâlihî II, 193. ve İbn Hacer gibi Hadis otoriteleri, rivayetin sadece son kısmının münker (sahih rivayetlere aykırı) olduğunu belirtmiş[10]İbn Hacer, el-İsâbe, I, 352., İbn Hacer bu isnadın kuvvetli olduğunu söylemiş,[11]İbn Hacer, Fethu’l-Bârî, VIII, 716. el-Cezerî ise doğrudan sıhhatine hükmederek, ravilerinin el-Buhârî ve Müslim’in her ikisi veya biri tarafından hadisleri alınmış kimseler olduğunu tasrih etmiştir.

Rivayetin münker kısmı, Rahip Bahîra’nın uyarısı üzerine Ebû Tâlib’in Efendimiz (s.a.v)’i Mekke’ye geri göndermesi esnasında Hz. Ebû Bekr (r.a)’in de Hz. Bilal (r.a)’i Efendimiz (s.a.v) ile birlikte gönderdiğini anlatan son kısımdır. Bu sefer sırasında Efendimiz (s.a.v) 12 veya 9 yaşındadır. Hz. Ebû Bekr (r.a) Efendimiz (s.a.v)’den yaklaşık 2 buçuk yaş küçüktür. Bilal-i Habeşî (r.a) ise henüz dünyaya gelmemiştir.

İbn Hacer, rivayetin bu kısmının aslında bir başka rivayete ait olduğunu ve ravilerden biri tarafından hataen bu rivayete monte edildiğini söyler ki, Allahu a’lem doğrusu da bu olmalıdır. Zira Efendimiz (s.a.v)’in, 20’li yaşlardayken Hz. Ebû Bekr (r.a) ile birlikte Şam tarafına bir ticari yolculuk daha yaptığını ve bu yolculuk esnasında da rahibe uğradıklarını anlatan bir rivayet mevcuttur.[12]İbn Hacer, el-İsâbe, I, 353-4. İbn Sa’d da Efendimiz (s.a.v)’in Meysere ile birlikte Hz. Hatice (r.anha) validemizin kervanıyla Şam tarafına gittiği esnada yollarının bir rahibe uğradığını ve Efendimiz (s.a.v)’deki peygamberlik alametlerini gören rahibin Meysere’ye bu durumu haber verdiğini anlatan bir rivayete yer verir.[13]İbn Sa’d, I, 62.

Devam edecek.

Milli Gazete – 20 Ekim 2007

Kaynakça/Dipnot

Kaynakça/Dipnot
1 et-Tirmizî, “Menâkıb”, 24.
2 el-Hâkim, el-Müstedrek, II, 615-6.
3 İbn Sa’d, et-Tabakâtu’l-Kübrâ, I, 57.
4 Delâilu’n-Nübüvve, 170 vd.
5 Delâilu’n-Nübüvve, II, 24 vd.
6 İbn Asâkir, Târîhu Dimaşk, III, 5 vd.
7 Muhammed b. Yusuf es-Sâlihî, Sübülü’l-Hüdâ ve’r-Reşâd, II, 188 vd.
8 Bu bir Usul-i Hadis terimidir ve seneddeki ravilerden bir veya bir kaçının rivayetin aktarımında tek kaldığını anlatır. Yani bu tabir, doğrudan hadisin sıhhat ve zaafını anlatmaz.
9 es-Sâlihî II, 193.
10 İbn Hacer, el-İsâbe, I, 352.
11 İbn Hacer, Fethu’l-Bârî, VIII, 716.
12 İbn Hacer, el-İsâbe, I, 353-4.
13 İbn Sa’d, I, 62.