Okuyucu Soruları-24 Cehennem Hayatı-2

Ebubekir Sifil2003, 2003 Yılı, Gazete Yazıları, Kasım 2003, Kasım Ayı 2003 OS, Okuyucu Soruları

Harun Yahya‘nın bir önceki yazıda alıntıladığım ifadelerinde görülen en önemli eksiklik, –yine bir önceki yazıda değindiğim gibi– konuyu son derece kısa ve muğlak ifadelerle geçiştirmesidir. İman edilmesi gereken hususlara sahih bir itikatla inandıktan sonra, tembellik ederek amelsiz bir hayat geçiren, bununla birlikte yaptığının doğru olmadığının şuurunda bulunan kimse ile, kuru bir iman iddiasının ardından, ilahî emir-yasakları önemsemeden, hatta küçümseyerek tuğyanla dolu hayat yaşayan ve yaşadıklarından herhangi bir pişmanlık da duymayan kimse arasında elbette fark bulunmalıdır. Harun Yahya‘nın, mezkûr ifadelerinin, buradaki ikinci gruba yönelik olduğunu düşünebilir miyiz? Alıntıladığım pasajların sonunda yer alan “Dünyada iken yaptığı taşkınlıklar, Allah’ın dinine karşı gösterdiği kayıtsızlık ve hatta hınç…” ifadesi bizi bu soruya olumlu cevap vermeye zorluyor. “Bu inanç özellikle kendilerini müslüman sayıp, ibadetlerini tam olarak yapmayanlar arasında oldukça yaygındır” cümlesi ise, Harun Yahya‘nın, yukarıdaki ilk gruba girenlerin de ebedi azaba çarptırılacağı görüşünde olduğunu söylememizi gerektiriyor.

Burada Harun Yahya‘nın, yukarıdaki iki grup insandan hangisini kasdettiği sorusuna cevap aramakla iştigal edilmesini anlamsızlaştıran tavır üzerinde durmak galiba en doğrusu: “Kur’an’ın hiçbir ayetinde, cehennemde “biraz” azap görüp sonra da cennete alınacak insanlardan söz edilmez. Aksine, ilgili tüm ayetler, sürekli olarak cehennemin kafirler için yaratıldığını ve azabın sonsuza dek sürdüğünü, geriye hiçbir dönüş olmadığını vurgulamaktadır.” Buradan açıkça anlaşılan odur ki, Harun Yahya‘ya göre hiçbir mü’min cehenneme girmeyecektir; cehenneme girenlerin tamamı kâfirdir.

Ehl-i Sünnet itikadıyla örtüşmeyen (Haricîler‘e ve Mu’tezile‘ye ait olduğunu bildiğimiz) yukarıdaki hüküm bağlamında şu nokta üzerinde durmamız gerekiyor: Bazı insanlar (Yüce Allah‘ın bağışlamadığı, tevbesiz ölen günahkâr mü’minler) için cehennem azabının geçici olduğu inancının Kur’an‘dan bir dayanağı var mıdır, yok mudur?

Hemen söylememiz gerekir ki, cehennemin kâfirler için yaratılmış olmasının ve kâfirlerin cehennemde sürekli kalacak bulunmasının, günahkâr mü’minlerin cehennem azabında geçici bir süre kalacağı inancının yanlışlığına delil kılınması isabetli değildir. Zira böyle bir şey söyleyebilmek için, mü’min olsun, kâfir olsun, cehenneme girecek bütün insanlar için azabın sürekli olduğunu açıkça bildiren bir ifadenin Kur’an‘da yer almış olması gerekir. Harun Yahya‘nın mezkûr kitabının ilgili bölümlerinde görülen ise, sadece kâfirler için cehennem azabının sürekli olduğunu belirten ayetlerin sıralanmasından ibaret.

Bu tavrıyla Harun Yahya zımnen şöyle demiş oluyor: Mü’min olduğu halde günah işleyen kimseler için sadece iki şık söz konusudur: 1) Ya Allah Teala (tevbe etsinler ya da etmesinler) bu kimselerin bütün günahlarını kesin olarak bağışlayacak ve kendilerini doğrudan cennete sokacak, 2) Ya da bu kimseler günahları sebebiyle kâfir olacakları için ebedi olarak cehennemde kalacak.

Meselenin Harun Yahya‘nın yaklaşımı doğru kabul edilerek çözüme kavuşturulabilmesi için bu iki ihtimalden birisinin Kur’an‘dan açık bir biçimde refere edilmesi kaçınılmazdır. Peki bu mümkün müdür? (Devam edecek)

Not: Mübarek Ramazan Bayramı’nın alem-i İslam’a hayırlar getirmesini niyaz ederim.

Milli Gazete –  25 Kasım 2003