3. Hz. İsa’nın belirtilen doğum tarihi doğru mudur?
Hz. Meryem validemizin Hz. İsa (a.s)’ı dünyaya getirişinden bahseden ayetlerde şöyle buyurulmaktadır: “(Cebrail) “Ben ancak Rabbinin elçisiyim. Sana tertemiz bir çocuk armağan etmek için gönderildim” dedi. Meryem şöyle dedi: “Bana hiçbir insan dokunmadığı ve iffetsiz bir kadın olmadığım halde benim nasıl çocuğum olur?” (Cebrail), “Evet” dedi, “öyledir. (Fakat) Rabbin buyurdu ki, “Bu benim için çok kolaydır. Onu insanlara bir mucize, katımızdan bir rahmet kılmak için böyle takdir ettik. Bu zaten (ezelde) hükme bağlanmış bir iştir.” Böylece Meryem çocuğa hamile kaldı ve uzak bir yere çekildi. Doğum sancısı onu bir hurma ağacına yöneltti. “Keşke bundan önce ölseydim de, unutulup gitmiş olsaydım” dedi. Bunun üzerine ağacın alt tarafından (bir ses) ona şöyle nida etti: “Üzülme. Rabbin senin (bulunduğun yerin) alt tarafından bir dere akıttı. Hurmanın dalını kendine doğru silkele; üzerine taze hurma dökülsün. Artık ye, iç; gözün aydın olsun…”[1]19/Meryem, 19-26.
Ayetlerden anlaşıldığına göre Hz. Meryem validemiz doğum zamanı geldiğinde hurma ağacının altına çekilmiş, hemen alt tarafından akmakta olan dereden su içerek ve üzerine sarkan dallardan silkelediği taze hurmaları yiyerek Hz. İsa (a.s)’ı dünyaya getirmiştir. Buradan, doğumun yaz aylarında gerçekleştiği açık şekilde anlaşılıyor.
Kanonik İncillerden Luka’da şu ifadeleri buluyoruz: “… Onlar ordayken Meryem’in doğurma vakti geldi ve ilk oğlunu doğurdu. Onu kundağa sarıp bir yemliğe yatırdı. Çünkü handa yer yoktu. Aynı yörede sürülerinin yanında nöbet tutarak geceyi kırlarda geçiren çobanlar vardı. Rabb’in bir meleği onlara göründü ve Rabb’in görkemi çevrelerini aydınlattı. Büyük bir korkuya kapıldılar. Melek onlara, “Korkmayın” dedi. Size bütün halkı çok sevindirecek bir haber müjdeliyorum: Bugün size, Davut’un şehrinde bir kurtarıcı doğdu. Bu, rab olan Mesih’tir. İşte size bir işaret: Kundağa sarılmış ve yemlikte yatan bir bebek bulacaksınız…”[2]Luka, 2/6-12.
Pavlus Kristolojisi’nin ürünü olduğu açık olan unsurları bir kenara ayıkladığımızda bu metnin Kur’an-ı Azimüşşan’da haber verilen hakikate uygunluk arz ettiğini, dolayısıyla Luka İncili’ne göre de Hz. İsa (a.s)’ın dünyaya geliş zamanının yaz ayları olduğunu söylemek gerçeğin ifadesi olacaktır.
Hakikat böyle olduğu halde Hz. İsa (a.s)’ın dünyaya geliş zamanı olarak Hristiyan aleminde genel kabul gören 25 Aralık günü nereden çıkmıştır? Bununla ilgili 3 ihtimal söz konusudur:
1. Hz. İsa (a.s)’ın doğum zamanıyla ilgili bu oynama, kuzey yarımküredeki “kış gündönümü”yle ilgilidir.
2. Bu tarihin kabulünde Hristiyanlık içindeki pagan unsurların etkisi vardır. (Hristiyanlık içindeki pagan etkisi, gerek kültür, gerekse inanç bakımından sanıldığından daha fazladır.)
3. Hristiyanlık içinde bir görüşe göre Hz. İsa (a.s)’ın ana rahmine düşmesi 25 Mart’ta olmuştur. Bu tarihe kadar 9 ay eklendiğinde 25 Aralık tarihine ulaşılır. Bu da 1. maddede anlatılan hususa zemin hazırlamıştır.
Bu tarihin Hz. İsa (a.s)’ın doğum zamanı olarak kabulü de yine Pagan/Roma kültürünün baskın olduğu döneme rastlar. M.S 325 veya 326, genellikle zikredilen tarihtir ki, bunun, Roma tarafından Tevhid çizgisini temsil edenlerin tamamen devre dışı bırakılıp Pavlusçu şirk inancının resmî olarak benimsendiğinin ilan edildiği meşhur İznik Konsili’nin toplandığı tarih olması tesadüf değildir.
Devam edecek.
25 Nisan 2015 – Vahdet Gazetesi