Soru:
Müzik dinlemek ve enstrüman çalmak caiz midir? Kimisi ‘şehvete ve isyana götürmeyen müzik caizdir, dinlenebilir’ ve ‘eşyada ibaha esastır; her türlü enstrüman çalınabilir’ derken kimisi de Peygamberimizin(sav.) sadece defe izin verdiğini söylüyor. Bu bağlamda neye bile karşı çıkıyorlar. Ayrıca -metni tam hatırlamamakla beraber- müzik yapmanın fısk, sesinden zevk almanın küfür olduğu şeklinde bir hadis duydum.Bu konudaki hüküm nedir?
Cevap
Günümüzde hakkında en çok soru sorulan ve cevap verilen meselelerden biri olması, müzik dinlemenin hükmünün net olarak açıklığa kavuşturulduğunu söylememize ne yazık ki yetmiyor. Konu hakkındaki sorular ve cevaplar yaygınlaştıkça, adeta kafa karışıklığı da artıyor.
Gerek basılı eserlerde, gerekse internette konuyla ilgili olarak bol miktarda delil ve yorum mevcut olduğundan, burada bunları bir defa da benim tekrar etmem zait olacak. Bu itibarla ben burada, müzik meselesine sağlıklı bakış açısının zeminine dair birkaç şey söylemeyi tercih edeceğim.
Her şeyden önce şunu söyleyelim: Dinimizin “haram” kategorisine girdiğini belirttiği hususlar iki kısımdır: Li aynihî (bizzat kendisi) haram olanlar ve li gayrihî (kendisi helal olduğu halde harama götürücü olduğunda) haram olanlar.
Birincilere domuz ve şarap örnek olarak gösterilebilir. Haramları mübah kılan “zaruret” hali ve miktarı dışında bu kategori her zaman ve zeminde haramdır.
İkincilere en iyi örneklerden biri müziktir. Düzenli, ahenkli ve güzel ses bizatihi kötü, yerilmiş ve haram değildir. Aksine, mesela Efendimiz (s.a.v)’in Kur’an‘ın teganni ile okunmasını ve sesle süslenmesini teşvik buyurduğunu biliyoruz.[1]el-Buhari, “Tevhîd”, 32, 52, “Fedâilu’l-Kur’ân”, 31; Müslim, “Müsâfirûn, 232, 236; Ebû Dâvûd, “Vitr”, 20; en-Nesâi, “İftitâh, … Continue reading
Şu halde ahenkli ses tek başına haram ve yerilmiş olmadığına göre, müziğin ancak ilave bazı arızî özellikler taşıması durumunda haramlığından bahsedebiliriz ki bu, en genel ifadesiyle “herhangi bir gayrimeşru şeye teşvik etmek” şeklinde olabilir.
Bu özelliği taşımadığı sürece müziğin de müzik aletinin de bizatihi haramlığından söz etmenin isabetli olmayacağını söyleyebiliriz.
Öte yandan bizim geçmişimizde müziğin farklı sahalarda etkin biçimde kullanıldığını biliyoruz. Mesela bütün haşmet ve fonksiyonelliği ile Mehter Müziği, ya da bazı klasik makamların kimi psikolojik hastalıkların tedavisinde kullanılması yahut ilahi formundaki beste ve güfteler…
Bununla birlikte konunun şu boyutunu gözden uzak tutmamak durumundayız: Günümüzde müzik, geçmişteki gibi kendi sınırlı sahası içinde icra edilen ve hayatın diğer alanlarıyla pek ilgisi olmayan bir uğraş olmaktan çıkmıştır. O, yerine göre bir hayat tarzının ifadesi, bir ideolojinin dışa vurulması, bir propagandanın yan unsuru, bir dünya görüşünün terennümü olarak vazgeçilmez bir rol oynamakta, artık onun, kitleleri sürükleyen ve sınır tanımayan gücüne kimse bigâne kalamamaktadır.
Müzikte kadın sesi ya da enstrüman çalma konusunda söylenmesi gerekenler de yukarıda çizdiğim çerçeveye dahildir. (Bu arada müzikte kadın sesi konusunda nefis bir araştırma için şu adrese bakmanızı tavsiye ederim: http://www.darulhikme.org.tr/makale/atr01.htm#_ftnref3)
Milli Gazete – 26 Kasım 2005
Kaynakça/Dipnot
↑1 | el-Buhari, “Tevhîd”, 32, 52, “Fedâilu’l-Kur’ân”, 31; Müslim, “Müsâfirûn, 232, 236; Ebû Dâvûd, “Vitr”, 20; en-Nesâi, “İftitâh, 83; İbn Mâce, “İkame”, 176; ed-Dârimî, “Salât”, 171; Ahmed b. Hanbel, IV, 146… |
---|