Soru:
Eskiden mezar oylan bir yere mescit yapmak veya mevcut bir mescidi böyle bir yeri içine alacak şekilde genişletmek caiz midir?
Cevap:
Araştırabildiğim kadarıyla bu meselede mezheplerin hükümleri aşağıda görüleceği üzere hemen hemen aynıdır:
ed-Dürrü’l-Muhtâr‘da şöyle denir: “Meyyit çürüyüp toprak olduktan sonra mezar yerinin üzerine ekin ekmek ve bina yapmak da caizdir.”[1]İbn Âbidîn, III; 493-4.
et-Tahtâvî de Merâkı’l-Felâh sahibinin, “Ölü çürüyüp toprak olmuşsa, başkasının onun kabrine defni caiz olur” sözünün altında şöyle der: “Başkasının kabrine defni caizdir. Keza o toprağın ekilmesi ve üzerine bina yapılması da caizdir. et-Tebyîn‘de de (Tebyînu’l-Hakâik) böyledir.”[2]Hâşiyetu’t-Tahtâvî ale’l-Merâkı’l-Felâh, 505.
Hemen hemen aynı ifadeler el-Fetâva’l-Hindiyye‘de de mevcuttur.
Şafiîler‘den en-Nevevî şöyle der: “Kabrin kazılmasına gelince, ashabın (mezhebin önde gelen alimlerinin) ittifakıyla Şer’î bir sebep olmaksızın caiz değildir; Şer’î sebepler dolayısıyla caizdir. (…) Kabirdeki ölü çürüyüp toprak olduğu zaman kabrin açılması caiz olur. O zaman (yeni vefat etmiş) bir başkasının oraya defni caiz olur (veya) o toprağın ekilmesi yahut üzerine bina yapılması ve sair faydalanma ve tasarruf çeşitleri de ashabın ittifakıyla caiz olur.”[3]en-Nevevî, el-Mecmû’, V, 303.
Hanbelî mezhebi kaynaklarından el-İnsâf‘ta, mezhebin sahih kavline göre içinde yatan ölünün çürüdüğü, uzmanlarca tesbit ve teyit edildiği zaman bu kabre ikinci bir ölünün defnedilmesinin caiz olduğu zikredilmektedir. Yine aynı eserde nakledildiğine göre Ebu’l-Me’âlî, kabirde medfun kimsenin çürüdüğünün bilinmesi durumunda o toprağın ziraat vb. bir amaç için de kullanılabileceğini nakletmiştir.
Keşşâfu’l-Kınâ‘da, ölünün çürüyüp toprak olduğundan emin olunduğu zaman başka bir ölüyü defnetmek veya ziraat vb. gibi meşru bir maksatla kabrin açılmasının caiz olduğu söyleniyor.
Bütün bu alıntılarda, içindeki ölünün çürüdüğünün bilinmesi durumunda o kabre başka bir ölünün defnedilebileceği, o toprağın ekilebileceği ve oraya bina yapılabileceği açık bir şekilde belirtilmektedir. Alıntılarda yer alan “bina yapımı”na kıyasla içindeki ölünün çürüdüğünün bilindiği bir mezar yerinin üzerine cami yapılmasının da –Allahu a’lem– caiz olması gerekir. Özellikle en-Nevevî‘nin, “sair faydalanma ve tasarruf çeşitleri” ifadesi, cevazın mescit inşasını da içine alacağının söylenmesini mümkün kılmaktadır.
Ölünün ne kadar zamanda çürüyeceği meselesi de yine yukarıdaki kaynaklarda da belirtildiği gibi toprağın, iklimin vb. durumuna göre değişir. En doğrusu, bu noktanın, hangi bölgede bulunuyorsak orada işin ehli uzman kişilere incelettirilmesidir.
Milli Gazete – 18 Aralık 2005