Cehennem Hayatının Ebediliği Tartışması

Ebubekir Sifil2007, 2007 Yılı, Aralık 2007, Aralık Ayı 2007 OS, Gazete Yazıları, Okuyucu Soruları

Soru

“Cennet ve cehennem hayatının ebediliği, Kur’an, Sünnet ve İcma ile sabit zarurat-ı diniyyedendir. Konuyla ilgili ayet ve hadisler burada zikredilemeyecek kadar fazladır. Ümmet seleften halefe bu itikat üzere icma edegelmiştir. İbn Hazm, “Merâtibu’l-İcma”da cennet ve cehennemin ebedî olduğu konusunda icma edildiğini ve bu icmaa muhalefet edenlerin küfründe icma bulunduğunu söyler. (E. Sifil, Milli Gazete, 24 Temmuz 2004).” Cehennemin ebediliği konusundaki bu yazınız için şöyle söylendi:

“Kuran’daki bir ayeti inkar etmek elbette küfürdür. Ancak burada Hadi’l-Ervah’da Hz. Ali, Hz. Ebu Bekir “ebeden” kelimesini farklı anlıyorlarsa veya bu kelime etrafında tartışma varsa, önce bir durup araştıralım. Küfürdür deyip kesip atmak olmaz. Önce bir Hadi’l-Ervah’ı okuyun. Neden Hz. Ali ebedi olmadığına inanıyor ona bir bakın. Sonra küfür deyin ki bu kelime çok ağır bir kelimedir. İbnu Cevziye ile, onun yazdığı kitap ile, onun sunduğu delillerle tartışılması gereken bir konu.” VE ” İslamoğlu kaynak veriyor: Hadi’l-Ervah. Kavganızı gidin İbni Kayyım ile yapın benle değil diyor. Neden bu eser okunmadan ve içindeki sebepler ve deliller irdelenmeden İslamoğlu zan altında bırakılıyor. Kendisi diyor ki bunu bilmiyorum bence bu gaybdir. Verdiği kaynağı okumadan ve Hz. Ali’nin (ve diğer sahabelerin) neden “ebeden” kelimesini farklı anladıklarını anlamaya çalışmadan, araştırmadan bir alimi eleştirmek doğru mudur? …

Cevap

  1. Cehennemin ebediliği tartışmasında Hadi’l-Ervah’ta ne Hz. Ebu Bekr’in ne de Hz. Ali’nin (Allah ikisinden de razı olsun) adı geçmektedir. Onlardan, “ebediyet” kelimesinin tefsiri sadedinde nakledilmiş herhangi bir rivayet veya görüş de yoktur. Dolayısıyla bu sözün sahibinin önce kendisinin gidip mezkûr eseri bir güzel okuması gerekiyor!
  2. Esasen bu kelimenin sonsuzluk ifade etmediği konusunda Sahabe’den herhangi bir kimseden sarahaten bir görüş nakledilmiş değildir.
  3. Cehennemin ebedi olmadığı sadedinde bazı sahabilerden nakledilen rivayetlerin bir kısmı sened bakamından itimada şayan değildir, bir kısmı da meseleye açık bir şekilde delalet etmemektedir. Yani bu rivayetler sübut ve delalet bakımından problemlidir. Dolayısıyla “bu konu Sahabe tarafından da farklı anlaşılmıştır” şeklindeki tesbit gerçeği yansıtmamaktadır. Sahabe böyle bir hatadan bin kere münezzehtir!
  4. “Ebediyet” kelimesi etrafındaki tartışma İbn Teymiyye ve talebesi İbnu’l-Kayyım ile (gönderdiğiniz metnin sahibi “İbn Cevziye” diye bir isimden bahsetmiş. Böyle bir alim yoktur. Doğrusu İbnu Kayyımi’l-Cevziyye veya kısaca İbnu’l-Kayyım’dır) başlamıştır. Evveliyatında Cehm b. Safvan’ın hem cennetin hem de cehennemin son bulacağı görüşü dışında bu kelimeyi cehennemin sonluluğu anlamında tartışan olmamıştır.
  5. Cehennemin ebedi olmadığını söylemenin küfür olduğunu ben söylemiyorum. Ehl-i Sünnet alimlerinin eserlerinde bu mesele hakkında oldukça açık beyan ve hükümler var.
  6. Hadi’l-Ervah ve içindeki deliller okunmuş ve gerekli şekilde cevaplandırılmıştır. Hatta bu, daha İbnu’l-Kayyım hayattayken yapılmıştır. Pek çok alim tarafından “müçtehid” olduğu söylenen Takiyyüddin es-Sübkî, el-İ’tibâr bi Bekâi’l-Cenneti ve’n-Nâr” adlı eserinde Hadi’l-Ervâh’taki hatalı yaklaşımı açık biçimde gözler önüne sermiştir. Ondan yüzyıllar sonra Muhammed b. İsmail el-Emîr, “Ref’ul-Estâr” adlı reddiye ile meselenin üstüne bir kere daha gitmiştir. Bu ikinci eser, sıkı bir Selefî ve İbn Teymiyye takipçisi olan el-Albânî tarafından tahkik ve neşredilmiştir. el-Albânî de orada İbn Teymiyye ve öğrencisinin hatalı olduğunu açık bir şekilde itiraf etmektedir.

 Milli Gazete – 30 Aralık 2007