Rahip Bahira olayının detaylarıyla ilgili itirazlara devam ediyoruz. En son “Ebû Tâlib bu olayı müşahede ettiği halde neden İslam’a girmedi?” sorusunda kalmıştık.
Evet, sadece bu olayı değil, Efendimiz (s.a.v)’in hak peygamber olduğunu gösteren daha başka hususları da müşahede ettiği ve O’nun tebliğinin hak olduğunu bildiği halde Ebû Tâlib’e İslam’la şereflenmek nasip olmamıştır. Meselenin detayları Hadis ve Siyer kaynaklarından okunabilir. Burada sadece şu kadarını söyleyelim: Ebû Tâlib’in iman etmemesi Efendimiz (s.a.v)’in davetinin hakikatinden şüphe duymasından değil, gururundan ve kendisine … Devamını Oku
Rahip Bahira Olayı-4
Rahip Bahira olayının detaylarıyla ilgili itirazlara gelince;
Efendimiz (s.a.v) niçin daha sonra bu olaydan hiç bahsetmemiştir?
Efendimiz (s.a.v)’in mucizeleriyle ilgili rivayetlerin genel karakterine baktığımız zaman bu sorunun cevabını görürüz. Şöyle ki: Onun mucizelerini bize nakleden rivayetler hemen tamamen Sahabe gözlemi tarzında gelmiştir. Acaba doğrudan Efendimiz (s.a.v)’in mübarek ağzından menkul kaç adet mucize rivayeti bulabiliriz? Dolayısıyla Rahip Bahira olayının da sahabî gözlemi olarak nakledilmiş olmasında şaşılacak bir taraf olmadığı gibi, bu durumun, olayı nakleden rivayetlerin sıhhatine halel getirici özellikte olduğu … Devamını Oku
Rahip Bahira Olayı-3
Bir önceki yazıda ez-Zehebî’nin, hadisenin kaynaklarından olan el-Hâkim’in el-Müstedrek’indeki rivayet hakkında (metnindeki nekaret sebebiyle) “mevzu” ve “batıl” ifadelerini kullandığını belirtmiştim. Bilebildiğim kadarıyla ulemadan bu rivayet hakkında böyle bir ifade kullanan başka birisi yoktur.
ez-Zehebî’nin söz konusu hükmü de ağırlıklı olarak rivayetin bir önceki yazıda belirttiğim münker kısmından kaynaklanıyor olmalıdır. Nitekim o, Târîhu’l-İslâm’da bu rivayete yer verdikten sonra, “Cidden münkerdir” der ve ardından, bu yazının konusunu teşkil eden itirazları –hemen hemen aynen– sıralar. İlerleyen yazılarda ele alacağım tenkitlerinden anlaşılan … Devamını Oku
Rahip Bahira Olayı-2
Mukaddime kabilinden olmak üzere konuya şu kaideyi hatırlatarak başlayalım: Herhangi bir rivayet tenkit konusu yapılacaksa önce senedine bakılır. Eğer sened itimada şayan ise metne geçilir. Sened itimada şayan değilse metin üzerinde durmaya da gerek yoktur. Zira metin bize ne kadar makul, doğru ve kabule şayan gelirse gelsin, şayet itimat edilecek bir senedden mahrum ise, ona “hadis” değeri atfetmek doğru değildir.
Rahip Bahira hadisesi özeline gelince, bu konuda daha önce Arap aleminde de itirazcı yaklaşımlar bulunduğunu biliyoruz. Bunların bir … Devamını Oku
Rahip Bahira Olayı-1
Soru
Bir okuyucu, hepimizin bildiği Rahip Bahîra rivayetiyle ilgili olarak bir ilahiyat profesörünün yönelttiği aşağıdaki tenkitlerin durumunu soruyor:
Peygamber ölünceye kadar bu yolculuk sırasında karşılaştığı olaylardan ve rahipten niçin hiç söz etmemiştir.
Tüm bu bilgiler Hz. Muhammed’in son peygamber olacağını açıkça ortaya koyar ve Yahudisi, Rum’u, Papazı herkes bunu görüp kendisini teşhis ederken, onun çevresi, büyükleri, Mekke ve Medine’deki Kitap Ehli’nin neden hiç ilgisi ve bilgisi olmamıştır?
Rivayette anlatılan olaylar ve durumlar kafilede bulunan insanların hiç mi ilgisini çekmedi?
Mekke ile Rahib’in … Devamını Oku
Rabıta
Soru
25 Aralık 2005 tarihli yazınızda şöyle demişsiniz:
“Rabıta’yı, müridin, yeni girdiği seyr-ü sülûk sürecinde, her haliyle örnek aldığı üstadını tahayyül ve tasavvuruna yerleştirmek, kendisini ona benzetmeye çalışmak ve onu yokluğundayken yanındaymış gibi düşünerek tavr-u ahvaline ve düşüncelerine çeki düzen vermek olarak anlıyor ve bunda da bir sakınca bulunmadığını düşünüyorum.”
“Keşke rabıtayı kendi anladığınız gibi değil de rabıtayı yaptıranların anlattığı şekilde değerlendirseydiniz. Mesela İsmailağa cemaatinin çıkardığı kitapta rabıta tarifi şu şekilde:
“Rabıtanın en üstün derecesi, iki gözün arasında olan hayal hazinesi … Devamını Oku
Sünnet Olmak
Soru
Sünnet olmanın erkekler için hükmü nedir? Bununla ilgili hadisler var mı? Sünnet olmayan kişinin sorumluluğu nedir? (dinen kınanır mı?) Beldemiz de zihinsel özürlü 11 yaşında bir çocuğumuz var. Sünnet olduğunda birkaç gün bakmak meşakkatli olacağından ailesine ne diyebilirim?
Cevap
Efendimiz (s.a.v)’in, “Beş şey fıtrattandır: Sünnet olmak, kasıkları tıraş etmek, tırnakları kısaltmak, koltuk altlarını tıraş etmek ve bıyıkları kısaltmak”[1]el-Buhârî, “Libâs”, 61; Müslim, “Tahâre”, 49… Hadis kitaplarının ilgili bölümlerinde hıtan hakkındaki rivayetleri topluca görmek mümkündür. jQuery(‘#footnote_plugin_tooltip_2846_9_1’).tooltip({ tip: ‘#footnote_plugin_tooltip_text_2846_9_1’, tipClass: ‘footnote_tooltip’, effect: … Devamını Oku
Yatsı Namazının İlk Sünneti
Geçen hafta ilk kısmını cevaplamaya çalıştığım sorunun, cevabını bu haftaya bıraktığım ikinci kısmı şöyleydi:
“Yatsı namazının ilk sünneti diğer mezheplerde kılınmamaktadır. Kılınmasına dair Hanefilerin delilleri kuvvetli değildir. Biz o zaman hangi delile göre yatsı namazının ilk sünnetini kılıyoruz?”
Cevap
Yatsı namazının ilk sünnetinin hükmü ve delili ile ilgili olarak 4 Aralık 2003 tarihinde –yine bir okuyucu sorusuna cevap olarak– bir yazı yazmıştım. [1]http://www.ebubekirsifil.com/index.php?sayfa=detay&tur=gazete&no=130 jQuery(‘#footnote_plugin_tooltip_2842_10_1’).tooltip({ tip: ‘#footnote_plugin_tooltip_text_2842_10_1’, tipClass: ‘footnote_tooltip’, effect: ‘fade’, predelay: 0, fadeInSpeed: 200, delay: 400, fadeOutSpeed: 200, position: ‘top … Devamını Oku
Modern İnsan ve Dua-2
Duasızlık, tekebbür ve Yüce Yaratıcı’dan istiğna düşüncesinin göstergesi olduğu için Yüce Allah’ın, kendisine dua etmeyene gazaplandığı Efendimiz (s.a.v) tarafından haber verilmiştir.[1]Ahmed b. Hanbel, –el-Edebü’l-Müfred’de– el-Buhârî, et-Tirmizî, İbn Mâce ve daha başkaları tarafından rivayet edilmiştir. jQuery(‘#footnote_plugin_tooltip_2837_11_1’).tooltip({ tip: ‘#footnote_plugin_tooltip_text_2837_11_1’, tipClass: ‘footnote_tooltip’, effect: ‘fade’, predelay: 0, fadeInSpeed: 200, delay: 400, fadeOutSpeed: 200, position: ‘top center’, relative: true, offset: [-7, 0], });
İşte modern insanın dua ile ilişkisindeki açmaz da tam bu noktada kendisini gösterir. Modern insan, “amentüyü bilim yazacak” diyerek insan … Devamını Oku
Kamulaştırma
Soru
Mecburi de olsa sahibinin rızası olmadan mülkiyetinin alınması caiz değildir. Sahabe-i kiramın uygulaması bu yöndedir.
1- İslam devletinin hakimi veya temsilcisi amme maslahatı için gerekli olan bir mülkiyeti (yol veya başka bir sebepten dolayı) kişiden zorla kıymetini vererek alabilir mi?
2- Yatsı namazının ilk sünneti diğer mezheplerde kılınmamaktadır. Kılınmasına dair Hanefilerin delilleri kuvvetli değildir. Biz o zaman hangi delile göre yatsı namazının ilk sünnetini kılıyoruz?
Cevap
Özel mülkiyetin dokunulmazlığı, “zarurat-ı diniye”yi oluşturan 5 esastan birisidir. (Diğerleri dinin, aklın, neslin ve canın … Devamını Oku