Geçen hafta birkaç maddelik metnini verdiğim sorunun ilk maddesine cevapla başlayalım: Soru sahibi kısaca şöyle diyordu: Mütevatir hadisin inkârı küfür ise ve mestler üzerine mesh de mütevatir hadislerle sabit ise, Şiiler mestler üzerine meshi inkâr ettiği halde neden tekfir edilmiyor?
Buna benzer daha pek çok örnek verilebilir ve aynı soru onlara da teşmil edilebilir. İşin özü şudur:
Muhammed Enverşâh el-Keşmîrî’nin Kadı Iyâd’dan naklettiği gibi Ehl-i Kıble’nin tekfiri meselesi, Akaid/Kelam sahasının nereyse en müşkil meselesidir. İmamu’l-Haremeyn’e bu mesele sorulduğunda, bir … Devamını Oku
Türk’ün Gücü?!
Milli takımın Euro 2008’de çeyrek finale kadar yükselmesi, uzun süre konuşulacak gibi görünüyor. Çeyrek finale yükselirken elde ettiklerini elde ediş tarzından kaynaklanan bir sonuç bu.
Doğrusu ne futbolla ne de diğer spor dallarıyla çok fazla ilgili olduğum söylenebilir. Hatta Milli takımın karşılaşma yaptığını ve gol attığını, çalışma odamda çalışırken duyduğum silah seslerinden anlıyordum. Euro 2008’le ilgili sıcak gelişmeler haber bültenlerinin ve basının öncelik verdiği haberler arasında yer alınca “ilgilenenler” arasında yer alıyorsunuz ister istemez…
Bu süreçte Milli takımın, rakipleri … Devamını Oku
Erbakan’ın Cezası?
Adalet eski bakanı sn. Şevket Kazan’ın yazıya geçirmek suretiyle net bir şekilde ortaya koyduğu ve tanıtımını yaparak toplumla paylaştığı “tarihî süreç ve dava” hakkında neler söylemeliyiz?
“Bu ülkede başbakanlık yapmış, yaşı 80’in üzerinde bulunan bir insanın” evinde dahi olsa hapis tutulmasının “şık olmadığı” kanaatini hemen her kesimde gözlemek mümkün.
Olaya daha makul bakabilenler, sn. Kazan’ın ortaya koyduğu hususlardan hareketle yargılama süreci hakkında soru işaretleri bulunduğunu düşünmekte zorlanmıyor.
Ve nihayet bunun siyasî bir dava olduğu kanaatinden hareket edenler, dava sürecinin başından … Devamını Oku
Bazı İtikadî Meseleler-1
Soru
Ekseri itikat kitaplarında yazılıdır ki, mütevatir hadisi inkâr ya da icmaya karşı tutum küfürdür. Biz bunu böyle kabul edersek, o zaman niye Şia mezhebi bu nedenden tekfir edilmiyor? Çünkü tüm Şiiler mest üzerine mesh etmeyi inkâr ediyor. Tekfir fetvaları var, ama sadece belli bir Şii kesim için ve başka bir nedenden dolayı. Bu konuda niye fetva yok ve niye bütün Şiiler tekfir edilmiyor? Böyle fetvalar yoksa, dolayısıyla Şiiler bu nedenden tekfir edilmezse, Sünniler niçin böyle bir durumda … Devamını Oku
Hangi İslam?
Modern zamanlarda İslam tarihini yeniden ve farklı bir gözle okuma tavrının yaygınlaştığı bir vakıa. Farklı itikadî mezheplerin varlığının nasıl anlaşılması/yorumlanması gerektiği sorusuna da bu çerçevede “çoğulculuk” ekseninde cevap veriliyor. Gerçekten de Allah, peygamber, kitap, melek ve ahiret inancı gibi temel konular paranteze alınacak olursa, itikadî fırkalar arasındaki ihtilaf alanının hayli geniş ve anlaşmazlıkların derin olduğu görülür. Hatta paranteze aldığımız temel konuların üstüne biraz gidildiğinde, orada da farklı kabullerin su yüzüne çıktığı hemen fark edilir.
Meseleye çoğulculuk zaviyesinden bakarak, … Devamını Oku
Çoğunluğun Problemleri
Türkiye’de nüfusun % 99’unun Müslüman, % 1’inin de gayrimüslim olduğu tesbitinden hareketle ortaya konulan pek çok tez, tahlil, problem… var. Türkiye’nin uluslararası angajmanlarını ve Türkiye merkezli “emperyal hedefler”i bulunduğu bilinen ülkeleri arkasına alarak hareket eden azınlıkların taleplerini konuşurken çoğu zaman atladığımız bir gerçek var: Türkiye’deki çoğunluğun problemleri.
Şurası açık ki Türkiye’de azınlıklarla ilgili olarak dile getirilen problemler de, dış politikada ve dış ilişkilerde yaşanan problemler de temelde bu ülkedeki çoğunluğun merkezinde bulunduğu problemlerden asla bağımsız değildir.
Bu ülkede camilerin … Devamını Oku
İslam ve Teknoloji
Genetik operasyonlar meselesi medyanın ve internetin gündeminde gittikçe daha yoğun bir şekilde yer almaya başladı. Hayvan kopyalamadan, tıbbî alandaki gelişmelere, hatta bitkilerin yapısına müdahaleye kadar gen teknolojisinin girmediği alan neredeyse kalmadı. Bu durum hakkında ne düşünmeliyiz?
Fıkh’ı, yaşadığımız duruma, daha doğrusu “bize dayatılan”a açıklama getirmek zorunda bulunan sistem olarak görme alışkanlığından kurtulamayanlarımız zaviyesinden bakarsak söylenebilecek olan şey son tahlilde şudur: Bu gelişmelere ayak uyduramayan Fıkıh, dönemini doldurmuş demektir. Oysa İslam’ın her duruma bir açıklaması olmak zorundadır. O halde … Devamını Oku
İmam El-Gazzâlî ve İhyâ
Modern zamanlarda Ümmet’in yaşadığı arızalardan birisi de ilim ve alim konusundaki hassasiyet kaybıdır. Yaşadığımız durumun bir “arıza” olduğunu fark edemiyorsak, bu alanda oluşan boşluğu –kaçınılmaz olarak– farklı unsurların doldurmuş bulunmasındandır. Tasavvurumuzdaki kırılmanın da, rahmet ve bereketin hayatımızı büyük ölçüde terk etmesinin de izahı burada yatmaktadır.
Son zamanlarda dikkatimi çeken bir hususa getirmek istiyorum sözü: Bu köşeyi takip edenler, zaman zaman “iç muhasebe” kabilinden, bazı alimler hakkında bir kısım tesbitlere yer verdiğimi biliyor. İmam el-Gazzâlî ve onun İhyâ’sı hakkındaki … Devamını Oku
Muhammed Acâc El-Hatîb Hoca
Geçtiğimiz Pazar gününden itibaren 4 gün boyunca Muhammed Acâc el-Hatîb hoca Türkiye’deydi. Muhterem dostum Mehmet Emin Akın hoca tarafından Medarik yayınları adına ülkemize davet edilmişti. Pazar ve Pazartesi günleri Ankara’da iki ayrı konferans verdi. Konferanslardan sonra özel sohbetler de yapıldı tabii olarak. Konferansların ikisini de izledim. Konferans sonrası sohbetlerden de sadece birinde bulunabildim.
Akın hocaya bir kere de huzurunuzda teşekkür edeyim. Acâc el-Hatîb hoca normalde Çarşamba günü Ankara’dan Suriye’ye uçmak üzere İstanbul’a intikal edecek iken, İstanbul’a bir gün … Devamını Oku
Dağdaki Çobanın Oyu
Demokrasiyi, kendi hesaplarınca işlediğinde yere göğe sığdıramayan bir kesimin, başkalarının işine yaramaya başladığında “zararlı” saydığının göstergesi, şu tesbitte kendisini açığa vuruyor: “Dağdaki çobanın oyuyla üniversitedeki profesörün oyu eşit olmamalı.”
Burada göze çarpan, sadece bir yandan köyünün milletin efendisi olduğunu söylerken, diğer yandan köylüyü/halkı küçümseyen, halkın değerlerine burun kıvıran bir ruh hali değil; aynı zamanda bu tesbitten, derin bir samimiyetsizlik de sızıyor. Bu, inandıklarını söyledikleri demokrasiye, aslında sadece kendi çıkarlarına hizmet ettiği sürece sahip çıkacaklarını ele veren bir durum.
Her … Devamını Oku