Küresel kriz var şimdi, extra acılarını ertele;
Düşme üstüne, üstüne füzeler yağan barakaların.
Nasılsa ucuz bir kandır akan, ellerini yıkarsın geçer,
Bir de kınama cümlesi kurarsın, hem vicdanın rahatlar…
Gazze’de bir çocuk,
Alnından yüzüne akan kanı silecek, elini hissetmiyor.
Dünya hissetmiyor, Gazze’de çocuklar ölüyor kocaman ölümlerle,
Gazze’de bir anne,
Göz pınarları kurumuş donmuş ruhumuza ağıtlar yakmaktan,
Bir eli koynunda, bir eli topraktadır Gazze’de annelerin
Yetim cenazeleri uğurlamaktan.
Gazze’de toprak doymuştur yiğit ölümlerine
Altında fidanlar, üstünde çınarlar yaşayan toprak;
Kadim canavarları dünyanın doymamıştır.
Ey Filistin,
Ey nebiler beldesi,
Kalkmıştır üstünden gölgesi
Ömer’in ve Selahaddin’in
Ve Abdülhamid-i Sani’nin,
Şimdi İshak yastadır ve İbrahim,
Nicedir akan İsmail’in kanıdır.
Ey Filistin,
Andolsun zamana,
İncire ve Zeytine ve Sinîn’e
Ve ince ince süzülerek Gazze’ye
Sabra’ya, Şatilla’ya, Cenîn’e
Akan kana andolsun,
Yazgın yazgımdır, yasın yeminim,
Hıyaneti tevil etmeyeceğim.
Ruhunu satlığa çıkarmışların,
Ve korkakların ve Allah’ı unutanların
Üstümüze boşalttığı utancı faş etmeden,
Tel’in etmeden zulmü,
Ruhumu teskin etmeyeceğim…
Ey Filistin,
İbrahim’in mehceri, Musa’nın hülyası,
Yuşa’dan beri işgal altındaki Filistin.
Halife Davud’un, mülkler sahibi Süleyman’ın
Ve Üzeyr’in ve Zekeriyya’nın ve Yahya’nın yurdu.
Sen ki bağrına nebiler gömerek bekleyendin;
“Ben gideyim ki O gelsin” demişti İsa,
Çevresi mübarek kılınmış mescidi,
O “En Uzak Mescid”i kalbimiz kadar yakın eden Mirac Sahibi’ni bekledin.
Geldi.
Yüzüne renk geldi dünyanın,
Su yürüdü damarlarına Zeytin Dağı’nın kadim ağaçlarının.
Elleri birleşti İsmail’le İshak’ın.
Nebiler Sultanı’nın işaretlediği
Zamana dek, Mesihler çağına dek
Bu direniş sürecek.
Ne zaman gök misafir
Yarım kalan evrensel şarkıyı tamamlayacak,
O zaman dinecek evrensel acımız,
Kılıç o zaman kınını tanıyacak.
Milli Gazete – 29 Aralık 2008