Soru Es Selamu aleyküm. Sayın hocam, Kur’an mahluk mudur değil midir tartışması az çok herkesin malumu. M. İslamoğlu hocanın sitesinde bu konuyla ilgili değişik bir yorum okudum. Herhangi bir yanlış aktarım olmaması için hocaya sorulmuş soruyu ve hocanın cevabını aynen aktarıyorum. Bu meselenin, okuyacağınız cevaptaki gibi bir arka planı var mıdır gerçekten? Varsa bu arka planı nasıl tahkik edebiliriz? Aydınlatırsanız sevinirim. Selamlar. Soru ve cevap şöyle: SORU: Ben felsefeye giriş dersini anlatırken konu tasavvufa oradan da nasılsa … Devamını Oku
Öztürk’ün Derdi Ne?
Meseleyi, “eğer bu ülkede “dini siyasete alet etmek” ithamıyla yüzlerce insanın canı yakılmışsa ve bu bir suçsa Yaşar Nuri Öztürk’ün de bu bu suçu –hem de onlarca kez– işlediğini söylememiz lazım” gibi bir tesbit üzerinden işlemek ve mezkûr şahsın son dönemde yapmaya çalıştığı şeyi bu çerçevede değerlendirmek doğrusu haksızlık olur. Zira Yaşar Nuri Öztürk bunu siyasete girdikten sonra yapıyor değil; daha öncesinden beri yaptığı bir şey bu. Dolayısıyla 20 yıldır devam eden bir vakıayı bugünün konjonktürüne bağlamak, … Devamını Oku
Hadis Kitaplarının Musannıflarına Aidiyeti-3
İmam el-Buhârî’nin Sahîh’inin iki nüshasının bulunduğu ve bunlardan birinde mevcut olan yüzlerce hadisin diğerinde olmadığı iddiası üzerinde duruyorduk. Sahîhu’l-Buhârî’nin belli başlı nüshaları Ebû Abdillah Muhammed b. Yusuf el-Firebrî, Ebû İshak İbrahim b. Ma’kıl en-Nesefî, Ebû Muhammed Hammâd b. Şâkir en-Nesevî ve Ebû Talha Mansûr b. Muhammed el-Pezdevî’ye aittir. İmam el-Buhârî’den es-Sahîh’i en son nakleden kişi el-Pezdevî’dir. Bu nüshalar içinde en ekmeli el-Firebrî’ye ait olandır. O, es-Sahîh’i İmam el-Buhârî’den iki kere dinlemiştir. İbnu’s-Salâh, Sahîhu’l-Buhârî’deki hadislerin toplam adedinin –tekrarlar … Devamını Oku
Mürtedin Katli
Önceki yıllarda, öteden beri süregelen bilinçli bir uygulama olarak Ramazan ayında Ümmet-i Muhammed’in kafasını karıştıracak, gönlünü bulandıracak hususları birer “problem” formatında gündeme getiren isimlerden geçilmezdi. Televizyon ekranlarında, gazete köşelerinde boy gösteren “malum zevat”, yarım-yamalak bilgileri ve artık kimsenin gizlisi olmayan “samimiyet”lerinden gelen “hüsn-i niyet”le kitapları karıştırır, “malzeme” olarak ele geçirebildikleri hususları vakit geçirmeden ekranlara, gazete köşelerine taşırdı. Ne yazık ki Ümmet’in dinî bilinci de büyük ölçüde dumura uğratıldığından, ertesi gün herkesin dilinde aynı “problem”: “Meğer biz yanlış … Devamını Oku
Hadis Kitaplarının Musannıflarına Aidiyeti-2
Soruda, Almanya’ya giden yazarın, “Buhari’ye atfedilen iki nüsha ortaya çıktığını” ve “bunlardan birisinde olan yüzlerce hadisin diğerinde olmadığını” söylediği zikredilmişti. Bu yazar her kimse, ya boyundan büyük işlere kalkışmayı seven safderun, ya da bilerek tahripkârlık yapan kasıtlı birisi olmalı! Bizim ilim usulümüzde nakil konusu olan şey (rivayet, kitap vb.) birkaç yolla alınır ve aktarılır. Hadis Usulü eserlerinde alabildiğine detaylı olarak incelenmiş olan bu “nakil usulleri”, aynı zamanda kendi aralarında belli bir tasnife tabi tutulmuştur. “Kıraat, sema, münavele, … Devamını Oku
Zekâtta Temlik Ve “Sebîlullah” Meselesi-4
Zekât meselesini çağımızda en detaylı bir şekilde işleyen kişi olduğu bilinen el-Karadâvî, “sebîlullah” tabirinin İmamiyye ve Zeydiyye tarafından nasıl anlaşıldığını anlatan nakiller yapmıştır. İmamiyye’nin kendi kaynaklarında görülen o ki, bu mezhep içinde “sebîlullah” kaleminden bütün hayır çeşitlerine harcama yapılmasının cevazı konusunda bir ihtilaf mevcut değil. Ancak Zeydiyye konusunda durum biraz değişik. Gerek el-Karadâvî’nin aktarımlarında[1]Bkz. Fıkhu’z-Zekât, II, 646-7. gerekse benim elimdeki Zeydiyye kaynaklarında Zeydiyye imamlarından Zeyd, en-Nâsır, el-Müeyyed billah ve diğer fukahanın, “sebîlullah” kaleminin münhasıran gazilerin ihtiyacına sarf … Devamını Oku
Zekâtta Temlik ve “Sebîlullah” Meselesi – 3
Bir önceki yazıda, zekât verilecek kimselerin tadad edildiği 9/et-Tevbe, 60 ayetinde geçen “sebîlullah” tabirinin anlam çerçevesine dair eş-Şevkânî ve el-Kınnevcî’nin birbiriyle örtüşmeyen görüşlerini aktarmıştım. Hocanın –dolaylı da olsa– dayanak ittihaz ettiği el-Kasımî, Şeltût ve Yusuf el-Karadâvî’nin görüş ve yaklaşımlarına gelince; el-Kasımî, tefsirinde Fahruddîn er-Râzî’nin, “Sebîlullah ifadesi, sadece gazilerin kastedilmiş olmasını gerektirmez. Bunun için el-Kaffâl, tefsirinde bazı fukahadan, zekâtın, ölünün kefenlenmesi, kale inşası, mescit yapımı gibi hayır çeşitlerinin tamamına sarfının caiz olduğu görüşünü nakletmiştir” dediğini naklettikten sonra el-Hasen … Devamını Oku
Hadis Kitaplarının Musannıflarına Aidiyeti
Soru “(…) Birkaç gün önce bizim buraya (Almanya’ya E.S.) Türkiye’den misafir olarak gelen yazar bir abi, sohbetin bir kısmında şöyle bir iddiada bulundu: Hadis kitapları tahkik edilmemiştir; bu kitapların, yazarlarına ait oldukları bile belli değildir…” “Şimdiye kadar sadece Buhari’nin Hadis kitabı tahkik edilmiş (Fuat Sezgin’den “Buharinin Kaynakları”). Sonuç olarak Buhari’ye atfedilen iki nüsha ortaya çıktığını bildirdi. Birisinde olan 100’lerce hadis öbüründe yokmuş. Sonrada dedi ki “Şimdi hangisi Buhari’nin?” Hocam bunlar doğru mu? Nasıl anlamalıyız bunu? Yanlış mı … Devamını Oku