Dikkatinizi çekiyor mu, bilmiyorum; son zamanlarda bazı kişiler kendilerini veya başkalarını “Ehl-i Sünnet” olarak tavsif etmeye özel bir itina gösteriyor sanki. Elbette bir “meşruiyet sağlama” aracı olarak başvurulan bu yöntemi birkaç açıdan okumak mümkün: “Ehl-i Sünnet”, vasfen olmasa da ismen hala bu topraklarda temel belirleyicilerden birisidir. Ehl-i Sünnet’in ne olduğu, kişinin hangi durumda Ehl-i Sünnet olarak tavsif edilebileceği ve hangi durumlarda bu sıfatla anılamayacağı konusu netliğini kaybetmektedir. Bu durum böyle devam ederse, “Ehl-i Sünnet” kavramının dönüşmesine veya … Devamını Oku
- Page 2 of 2
- 1
- 2