Vefat eden bir kimsenin geriye bıraktığı mirasçıların belli kimselerden oluşması durumuna has olmak üzere –bir anlamda “istisna” olarak– ortaya çıkan bir durumdan bahsediyoruz. Payların paydadan fazla olabildiği bu istisna durumu diline dolayan bazı “çok bilmişler” acaba bu meselede kafaları karıştırabilir miyiz düşüncesiyle avl meselesine mal bulmuş mağribi gibi abanmaktadır.
Onlar tabii ki görevlerini yapıyor. Üzücü olan, bu tarz meselelerle her karşılaştığında karışmaya hazır bir kafa taşıyan mü’minlerin durumudur.
Mesele şu: Bilenler bilir, miras meselelerinde mirasçıların hisselerinin toplamı paydadan ya küçük veya büyük yahut paydaya eşit olur. Hisseler paydadan küçük olursa “reddiye”, büyük olursa “avliye”, paydaya eşit olursa “adile” denir.
Ashab-ı Feraiz’den olan mirasçıların hisselerine göre miras meselelerinde paydalar şu yedi sayıdan birisi olmak durumundadır: 2, 3, 4, 6, 8, 12, 24. Paydanın 2, 3, 4, 8’den oluştuğu durumlarda avliye söz konusu olmaz. Yani paydasını bu rakamlardan birisinin teşkil ettiği miras paylaşımlarında hisselerin toplamı paydadan büyük olmaz. Avliye, yalnızca paydası 6, 12 ve 24 olan meselelerde ortaya çıkar.
Bir örnekle açıklayalım: Bir kimse, biri aynı ana-babadan, diğeri ise sadece baba-bir olmak üzere iki kız kardeşi ile ana-bir iki erkek kardeşini ve annesini mirasçı bırakarak vefat etmiş olsun. Bu durumda mirasçıların alacağı hisseler şöyle olur:
Ana-baba bir kız kardeş; 3/6
Baba bir kız kardeş: 1/6
Anne bir erkek kardeşlerin her biri: 1/6 (toplam 2/6)
Anne: 1/6
Bu durumda paylar/hisseler toplamı 7 olduğu halde payda 6’dır. Mirasın adil paylaştırılabilmesi için asıl payda değil, paylar itibara alınır. Dolayısıyla miras, paylar toplamı olan 7 rakamına bölünür.
Yani asıl payda itibara alınacak olsaydı taksimatın yukarıdaki gibi yapılması gerekecekti. Ama yeni durumda paylar aynı kalmak şartıyla payda 7 ve taksimat şöyle olacaktır:
Ana-baba bir kız kardeş: 3/7
Baba bir kız kardeş: 1/7
Anne-baba bir erkek kardeşlerden her biri: 2/7
Anne: 1/7
Avliyeye mukabil, hisselerin toplamının paydadan küçük olması halinde “reddiye” durumu ortaya çıkar. Söz gelimi ölen bir kimsenin mirasçı olarak geride sadece karısı ve kızı varsa, karısının hissesi 8’de 1, kızının hissesi ise 2’de 1’dir. Bu durumda payda 8 olacak ve her iki mirasçı da hisselerini aldıktan sonra geride 3 hisse daha kalacaktır. İşte artan bu hisselerin de hak sahiplerine verilmesine “reddiye” denir. (Reddiye meselesinde mirasçılar arasında “asabe” tabir edilen kimselerin (baba tarafından akraba olan ikinci derece mirasçıların) bulunmaması gerekir. Aksi takdirde artan kısım asabeye verileceğinden “reddiye” tahakkuk etmez.)
Avl meselesinde dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi şudur: Payların paydadan (yani mirastan pay alacak hissedarların alacağı pay oranlarının pay edilecek miras miktarından) fazla olması durumunda payların (hisselerin) toplamı payda olarak alınır. Bu durumda hissedarların herhangi birisinin alacağı pay diğerlerinden eksik veya fazla olmayacaktır. Bir diğer deyişle bütün hissedarların alacağı pay eşit oranda azalmış olacağı için kimseye haksızlık yapılması söz konusu olmaz.
Hangi Hukuk sistemini alırsak alalım, miras paylaşımında yazının başında söz konusu ettiğim üç durumdan birisi mutlaka karşımıza çıkacaktır. Zira hissedarların alacağı paylar önceden belirlenmiştir ve fakat murise (miras bırakana) hangi hissedarların mirasçı olacağını belirlemek ve taksimatı ona göre tayin etmek gibi bir şans hiçbir zaman olmaz.
Milli Gazete – 20 Şubat 2010