“Hadis Günlüğü”

Ebubekir Sifil2007, Gazete Yazıları, Ocak 2007

Allah Teala nezdindeki değerimizin, Kur’an ve Sünnet’ten aldığımız hisse ile doğru orantılı olduğunda şüphe yok. Asıl mesele, bu iki kaynaktan hisse almanın nasıllığı sorusunun cevabında. Bu iki kaynaktan beslenirken bunu bir sisteme dayanarak yapmak ve edinilen bilgiyi amele (marifete) dönüştürmek, söz konusu cevabın en özlü ifadesi.

Hadis Günlüğü bu mühimmeye kayda değer bir katkı sağlıyor.

S.Ü. İlahiyat Fakültesi Hadis Bilimdalı öğretim üyesi Prof. Dr. Zekeriya Güler hocamız tarafından hazırlanan kitap, Önsöz’de de belirtildiği gibi “Amelü’l-Yevm ve’l-Leyle” başlığı altında kaleme alınmış kitapların günümüze hitap eden versiyonu olarak tasarlanmış.

İmam el-Buhârî’nin, dilimize Ahlak Hadisleri adıyla çevrilen el-Edebü’l-Müfred’inin de dahil olduğu bu tarz eserlerde Müslüman’ın 24 saatini yaşarken, söz gelimi uykudan kalktığında, yeni elbise giydiğinde, evinden çıkarken, ezanı duyduğunda, mescide girerken, namaz sonrası, yemeğe otururken, hilali gördüğünde, yatağına yattığında… vs. nasıl hareket edeceğine ilişkin Nebevî uygulama ve teşvikler bulunduğunu biliyoruz. Bunlar 24 saati arzu edilir seviyede Müslüman kılmanın anahtarlarıdır; dolayısıyla bu tarz eserler son derece önemlidir.

Her ne kadar kendisi tasrih etmemişse de, kitabın “İçindekiler” kısmına şöyle bir göz gezdirenlerin kolayca görebileceği gibi, Prof. Dr. Güler’in çalışmasını diğerlerinden ayıran önemli bir özellik var: Hayatın muhtelif veçhelerine taalluk eden hadislerin seçilmesine gösterilen özen.

Hadis/Sünnet’i Din’deki merkezî konumu dolayısıyla hayatın merkezinde görmek isteyen insanlar için bu sahada sistemli bilgi edinme hususunun birinci derecede önemli bir mesele olduğu açık. Hiçbir ciddi alt yapısı olmadığı halde, sadece “meal okuma” faaliyeti ile yetinerek “hayatını vahyin gösterdiği istikamette inşa etme” iddiasında olanların içine düştüğü çıkmaz neyse, gerekli donanıma sahip olmadan, Sünnet’e uygun yaşama iddiası ile sadece Hadis metinlerini okumakla yetinenlerin vardığı nokta da ne yazık ki çoğunlukla aynı olmaktadır.

Oysa nice büyük Hadis aliminin, Hadis’in fıkhına nüfuz edemediği için bu sahada söz sahibi birisinin rehberliğine ihtiyaç duyduğu gerçeği ortadayken, hayatını Hadis/Sünnet’in rehberliğinde şekillendirmek isteyenlerin, sonu belli olmayan bir maceraya atılır gibi yola tek başlarına çıkması anlaşılır gibi değil…

Sadece İslamî bir kişiliğin tesisi için son derece önemli Nebevî öğretiler ihtiva etmesi yönüyle değil, aynı zamanda yer verdiği her hadis hakkında kısa, anlaşılır ve doyurucu açıklamalar yapması da Hadis Günlüğü’nü Amelu’l-Yevm ve’l-Leyle başlıklı eserlerden ayıran bir özellik olarak dikkat çekiyor. Bu tarzıyla eserin, daha çok “40 Hadis/el-Erba’ûn” tarzı eserleri andırır bir hüviyeti haiz olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Elimdeki 3. baskısında 70 hadis bulunan Hadis Günlüğü’nün nihai hedefi, Güler hocanın belirttiğine göne 365 günün her biri için bir hadis ihtiva edecek hacme ulaşmak. Bu hedefe ulaştığında Hadis Günlüğü’nün, Hadis okuması yapanlar için vazgeçilmez bir başucu kitabı olacağında kuşku yok.

Hadis Günlüğü’nü yol arkadaşı edinen ortalama bir okuyucu, günde en fazla 10 dakikasını ayırarak “günün hadisi”ni ve hakkındaki açıklamayı iyice hazmedecek şekilde okumak suretiyle her gün hayatına yeni bir Nebevî soluk katarak iki gününü birbirine denk olmaktan kurtarabilir.

İletişim için:

Nükte Yayınevi

Tel: 0332 350 80 75

http://www.nuktekitabevi.com

Milli Gazete – 7 Ocak 2007