İnkişaf

Ebubekir Sifil2005, Gazete Yazıları, İhsan Şenocak, Mart 2005, Şahıslar

Dergi tanıtımı ile ilgili yazıların bu köşede sık denebilecek periyotlarla yer aldığını biliyorsunuz. Özellikle “Marife” ve “Hadis Tetkikleri Dergisi” gibi ciddi akademik dergilerin her yeni sayısı elime geçtiğinde bir günle sınırlı olmayan, birkaç yazıya yayılan tanıtım, eleştiri ve tavsiyelerle oldukça hareketli ve renkli gündemler oluşuyor.

HTD‘nin son sayısından henüz haberdar olamadım. “Marife“nin son sayısı ise eğer yanılmıyorsam, geçtiğimiz günlerde Konya‘da gerçekleştirilen “Ehl-i Beyt” konulu ilmî sempozyumu dosya konusu yaptı. Elime geçtiğinde üzerinde geniş bir şekilde durmaya çalışacağım.

Bugün bahse konu edeceğim dergi ise ikinci sayısı henüz çıkmış olan “İnkişaf.”

Ülkemizde hemen her alanda olduğu gibi dergicilikte de öncelik İstanbul adresli yayın organlarınındır; ardından Ankara ve diğerleri gelir. Bir anlamda “taşralı” olması hasebiyle ikinci gruptaki yayın organlarının etkinlik oranı İstanbul merkezlilere göre çok daha sınırlı, sesleri daha zayıftır. Belki Ankara‘yı dışarıda tutarsak bunun tek önemli istisnası Konya merkezli “Marife“dir.

Ancak bu defa daha farklı bir istisna ile karşı karşıyayız. Okuyucusuna Samsun‘dan seslenen “İnkişaf” istisnayı kurala çevirebilecek kapasite, birikim, iddia ve ciddiyette bir dergi olarak 2. sayısıyla okuyucunun karşısında.

Muhterem İhsan Şenocak kardeşimin müktesebatı, dili ve sağlam duruşuyla kişiliğini bulan “İnkişaf“, birinci sayısında olduğu gibi ikinci sayısında da son derece önemli meselelere neşter vuruyor.

Henüz görmemiş olanlar için kısaca değinmek istiyorum. “İnkişaf“ın ilk sayısı “Tarihsellik” meselesini dosya konusu yapmıştı. İslam aleminde bu akımın öncülüğünü yapan Fazlur Rahman, Nasr Hamid Ebû Zeyd gibi isimler hakkında müstakil yazılar ihtiva eden bu sayıda, Tarihselciliğin tarihi –Batı‘da nasıl doğup geliştiği ve bize intikal ediş serüveni– hakkında da önemli bir inceleme mevcut.

Bendenizin de bir yazıyla katkıda bulunmaya çalıştığı ikinci sayıda ise “mezhepler, taklid, dinde reform”… gibi meseleler dosya konusu olarak ele alınıyor.

Her iki sayısında, bahsettiğim dosya konuları dışında da göz dolduran yazılar ihtiva eden “İnkişaf“, öyle sanıyorum ki bundan sonraki sayılarında daha geniş bir kadro ile karşınıza çıkacak ve ülkemizde Ehl-i Sünnet çizgide kalem oynatan, kelam eden kalbur üstü kadroyu zaman içinde bünyesinde toplayacak. Bu, Ehl-i Sünnet çizginin müdafii ilim ve kalem erbabının “İnkişaf“a bigâne kalamayacak olması dolayısıyla bir anlamda kendiliğinden oluşacak.

Ehl-i Sünnet hassasiyetinin günümüzdeki “Beyânu’l-Hakk“ı olarak vazgeçilmezliğini şimdiden tescil ettirdi “İnkişaf“.

Mübalağa ettiğimi sanmayın; “Beyânu’l-Hakk” ciddiyet ve seviyesinde bir dergiden söz ediyorum. “Bizim kesim”den dergi dünyasıyla az-buçuk haşır-neşir olmuş ya da meselelerimizi mesele edinmiş ciddi okur konumundaki hiç kimse yoktur ki, günümüzde bir “Sırat-ı Müstakim“in, bir “Sebilürreşâd“ın, bir “Beyânu’l-Hakk“ın yerini doldurabilecek, ya da o çizgiyi devam ettirebilecek bir yayın organının bulunmadığından şikâyet etmesin; o bereketli ve semereli sedaların yankısıyla bile teselli bulmasın.

İşte Mustafa Sabri Efendi‘lerin, Muhammed Zâhid el-Kevserî‘lerin Elmalılı Hamdi Yazır‘ların Ahıskalı Ali Haydar Efendi‘lerin soluğu şimdi “İnkişaf” ile ruhumuzu, gönlümüzü ve şuurumuzu okşuyor.

Ehl-i Sünnet olduğunu söylemek günümüzde hala prim yapan bir “tarz”; birçok kesimin bu çizgi üzerinden türlü manipülasyonlar, seviyesizlikler ve liyakatsizlikler sergilediğini biliyoruz. İslam‘ın berrak mesajını yüzyıllara damgasını vuran bir “medeniyet” bilinciyle insanlığın burcuna dikmiş olan bu çizginin yeri elbette bu değil. Ehl-i Sünnet olduğunu söyleyenlerin, öncelikle onun, bugünün dünyasına ne dediğini, ne demesi gerektiğini dirayet ve ehliyet ile ortaya koymak gibi, yani ona “liyakat” kesbetmek gibi bir sorumluluğu var.

Hepimizin ortak vebalini ifade eden bu sorumluluğu şimdi “İnkişaf” yüklenmiş durumda. Kişiliğini, kimliğini ve iddiasını hiçbir perdenin arkasına saklanma ihtiyacı hissetmeden, açıkça, yüksek sesle ve kendinden emin bir tonda ifade eden bu ses, sizin sesiniz. Ona kulak verin; size kendinizi anlattığını göreceksiniz…

İletişim için:

Pazar mah. Park sk. No: 117

19 Mayıs/SAMSUN

Tel: (0362) 438 81 83 – 438 17 45

*   *   *

Web sitesi

Web sitemiz uzun bir bekleyiş ve deneme safhasından sonra nihayet faaliyete geçti hamdolsun. www.ebubekirsifil.com adresinde ziyaretçilerin hizmetinde. Görüş, öneri, teklif ve katkılarınızı bekliyorum. Bundan sonra e-maillerinizi [email protected] adresine gönderebilirsiniz.

Milli Gazete – 1 Mart 2005